Yeme Bozuklukları

Yeme Bozukluğu Nedir, Belirtileri Nelerdir ve Nasıl Tedavi Edilir?

Kısaca yeme alışkanlıklarındaki sapmalar olarak tanımlanan yeme bozukluğu, oldukça yaygın görülen psikiyatrik problemler arasında yer alır. Çoğunlukla genç kadınları etkilediği bilinen yeme bozukluğu özellikle ergenlik dönemindeki bireylerde ve genç erişkinlerde oldukça yaygındır. Son yıllarda gittikçe önem kazanan ve özellikle de gençlerde yaygınlığı ve sıklığı gittikçe artan yeme bozuklukları, Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) tarafından “önemli tıbbi durum” olarak tanımlanmaktadır. Yeme bozuklukları, yeme davranışı ve yemekle ilgili duygu ve düşüncelerin kişiye ciddi boyutlarda rahatsızlık vermesiyle ortaya çıkmaktadır. Yeme bozukluklarının gelişimine yol açan ortak uyarıcı ise diyet yapma davranışıdır. Ayrıca yemek bozuklukları yalnızca yiyecekler ve yemek yemekle ilişkili değildir, bedensel belirtiler ön planda gibi görünse de ciddi psikiyatrik sorunlarla birlikte ilerlemektedir.

Yeme Bozukluğu Nedir?

Yeme bozukluğu, temelinde sağlıksız yeme alışkanlıkları bulunan bir rahatsızlıktır. İnsanların aşırı yemek yeme, kendini aşırı aç bırakma veya vücut ağırlığı ile ilgili aşırı kaygı duyma durumlarını da kapsayan yeme bozukluğu önemli bir psikiyatrik problemdir. Zira bu rahatsızlık tedavi edilmediğinde beslenme yetersizliği, aşırı beslenme, depresyon, madde bağımlılığı, anksiyete gibi önemli sorunlara neden olabildiği bilinmektedir. Yeme bozukluğu rahatsızlığı olan bir bireyler bedenini olduğundan şişman ya da şekilsiz bulmakta, çok kısıtlı gıda tüketmekte, yemekleri takiben kusma veya kendini kusturma, laksatif kullanma ve aşırı egzersiz gibi davranışlar sergileyebilmektedirler. Yemek bozukluklarının genel olarak genç kadın ve ergenlik dönemindeki bireyleri etkilediği bilinse de her yaşta ve her cinsiyette kişi bu rahatsızlığı yaşayabilmektedir. 

Özellikle son yıllarda kişilerin bedensel görünümlerine gereğinden fazla önem vermesi, çoğunlukla ergenlik döneminde yeme bozukluklarının artışına yol açmaktadır. Amerika’da yapılan bazı araştırmalar, yeme bozukluklarının son 20 yılda önemli derecede artış gösterdiğini ortaya koymaktadır. 

Yeme Bozukluğu Türleri Nelerdir?
Amerikan Psikiyatri Birliği (APA), 2013 yılında yayınladığı kriterlere göre klinik yeme bozukluklarını; Anoreksiya Nervoza, Bulimia Nervoza, sınıflandırılamayan (atipik) yeme bozuklukları ve tıkanırcasına yeme sendromu olmak üzere 4 grup altında toplamaktadır.



1.    Anoreksiya Nervoza

Anoreksiya nervoza; vücut ağırlığında anormal derecede düşüklük, hissedilen yoğun kilo alma korkusu ve çarpık kilo algısı ile karakterize edilen bir yeme bozukluğu türüdür. Anoreksi ya da iştahsızlık isimleriyle de bilinen bu rahatsızlığın temelinde yemek yatmaz. Tıp uzmanlarının gözlemlerine göre anoreksiya, duygusal sorunlarla başa çıkmanın oldukça sağlıksız ve birçok vakada hayatı tehdit eden bir yöntemidir.
 
Anoreksiya nervoza hastaları çoğunlukla özgüvenleri düşük, eleştirici ve mükemmeliyetçi insanlardır. Anoreksi mağduru bireyler kilolarını ve vücut şekillerini kontrol etmek için kendi yaşamlarında önemli ölçüde değişiklikler yapma eğilimi gösterirler. Tehlikeli derecede zayıf olmalarına rağmen kendilerini "şişman" hisseder ve aynaya baktıklarında kendilerini istenilen kilonun üzerinde görürler. Aynı zamanda kilo almaktan ve şişman olmaktan çok korkarlar. Anoreksiya nervoza hastaları, hastalığın ilk safhalarında yeme davranışları ile ilgili sorunları olduğunu genelde inkâr ederler. Ancak yemek yeme, yiyecek ve kilo kontrolü onlar için takıntı haline gelmiştir. Bunların yanı sıra bazı anoreksiya nervoza hastalarının aşırı yeme döngüsüne girdikleri de görülmüştür. Aşırı yeme sonrası çok kısıtlı diyetler yapan AN hastaları aynı zamanda aşırı egzersiz yapma, kendini kusturma veya laksatif (müshil), diüretik kullanma davranışında bulunurlar. Çoğu AN vakasında yeme bozukluğu ile birlikte anksiyete, panik, obsesif-kompülsif bozukluk, alkol ve madde kullanımı gibi diğer psikiyatrik bozukluklar da tabloya eşlik edebilir.

Anoreksiya Nervoza Belirtileri:
  • Aşırı kilo kaybı,
  • Adet düzensizliği, 
  • Düzensiz kalp ritmi,
  • Kalsiyum kaybına bağlı kemik erimeleri veya kırıklar,
  • Vücut ısısında düşme,
  • Uyku bozukluğu (Insomnia),
  • Yorgunluk,
  • Kabızlık,
  • Böbrek sorunları,
  • Kol ya da bacaklarda şişlik,
  • Kuru ya da sarımsı bir cilt,
  • Düşüncelerinin sürekli yemek, kilo ve diyet üzerine olması,
  • Düşük tansiyon, yavaş nefes alma ve düşük nabız sayısı,
  • Depresyon, algılama becerisinde düşüş, hareketlerde yavaşlama,
  • Saç ve tırnaklarda kırılmalar,
  • Kansızlık,
  • Erkeklerde testis oranında düşüş,
  • Baş dönmesi ve bayılma,
  • Kişinin zayıf olduğu durumda bile kilolu olduğunu düşünmek ve kilo almaktan da korkmak,
  • Kısa süre içinde olması gerekenden çok daha fazla yemek yedikten sonra bu yemeği kusmak,
  • Kıllanmanın artması,
  • Kilo takıntısı olmasından dolayı yemek yememe yanında çok ağır egzersizler yapma,
  • Gastrointestinal sistem rahatsızlıkları,
  • Diş minelerinin hasar görmesi ve dişlerin çürümesi.
 



2.    Bulimiya Nervoza

Bulimiya nervoza; bireylerde düzenli olarak aşırı yeme bozukluğu ve bu durumu aşırı çıkartma veya aşırı egzersiz ile tasfiye etme çabası görülen bir yeme bozukluğu türüdür. Bulimia ve halk arasında kusma hastalığı olarak da bilinen bulimiya nervoza, ciddi ve potansiyel olarak hayati risklere yol açabilecek bir rahatsızlıktır. BN hastaları sık tekrarlayan yeme nöbetlerinde fazla miktarda besin tüketirler. Çoğunlukla şeker, karbonhidrat ve yağ oranları yüksek olan çok miktarda kalorili yiyecekler seçilir ve bu besinler genelde de çok hızlı yenir hatta bazen tadılmadan bile yutulabilmektedir. Bireyler genelde gizli bir şekilde, aşırı miktarlarda, kendilerini durduramadan ve kontrollerini yitirerek yemek yeme eğiliminde bulunurlar. Bu yeme ataklarının sonrasında da aldıkları fazla kalorilerden sağlıksız bir şekilde kurtulmaya çalışabilirler.
 
Bulimiya nervoza hastalarının alınan fazla kalorilerden kurtulmak ve kilo alımını önlemek için başvurduğu çeşitli yöntemler bulunmaktadır. Örneğin, aşırı beslenmenin ardından düzenli olarak kusma yöntemini seçebilir veya laksatiflerden, kilo kaybı takviyelerinden, diüretiklerden yani idrar açıcılardan ya da lavmanlardan gereksiz yere faydalanabilmektedirler. Bu hastaların ayrıca oruç, sıkı diyet ya da aşırı egzersiz gibi kilo alımını önleyeceği düşünülen alternatif yolları da kullandığı görülmektedir. 

Bulimia hastası bireyler çoğunlukla kendi kiloları ve vücut şekillerine karşı takıntılı bir tutum içerisindedirler. Birey, sahip olduğunu düşündüğü kusurlar için kendisine ciddi ve sert bir önyargı ile yaklaşabilir. Bulimia nervoza hastalığı sadece yemekle ilgili değil aynı zamanda kişinin kendisini nasıl gördüğüyle de ilgili olduğundan bireyin bulimianın üstesinden -herhangi bir yardım almadan- tek başına gelmesi zor olabilir. 

Bulimiya Nervoza Belirtileri: 

  • Adet düzensizliği, 
  • Özsaygı eksikliği,
  • Gıda ve yiyecekler ile ilgili bir saplantı,
  • Yiyeceklere ciddi bir bütçe ayırma,
  • Yemek yeme sonrası ortadan kaybolma (sıklıkla tuvalette kusma),
  • Zorlayıcı ve ağır egzersiz rutinleri,
  • Uzun süre aç kalma ve açlığı inkâr etme,
  • Depresyon, anksiyete, çeşitli kişilik bozuklukları veya bipolar bozukluk,
  • İlişkiler ve sosyal işlevsellik ile ilgili sorunlar,
  • Alkol veya uyuşturucu kullanımı,
  • Aritmi veya kalp yetmezliği gibi kalp sorunları,
  • Kronik şekilde kızarmış ve yaralı boğaz,
  • Boyundaki tükürük bezleri ve çene altındaki bezlerin şişmesi,
  • Yanakların ve yüzün şişmesi ve adeta "sincap" gibi bir görüntü oluşması,
  • Mide asitleri temasından dolayı diş minelerinin erimesi ve dişlerin çürümesi,
  • Devamlı kusma sebebiyle mide kapağının bozulması ve reflü,
  • Sıvı kaybına bağlı sorunlar,
  • Dehidrasyon, böbrek yetmezliği gibi yetersiz beslenmeye bağlı tıbbi sorunlar,
  • İntihar düşünceleri veya intihar denemesi,
  • Sindirim problemleri,
  • Göz içlerinde kırık kan damarları,
  • Aşırı kilolu olma halinden sürekli şikayetçi olma.
 



3.    Tıkınırcasına Yeme Bozukluğu
Tıkınırcasına yeme bozukluğu; ciddi, tekrarlayan aşırı yeme davranışını tanımlamak için kullanılan bir ifadedir. Tıkınırcasına yeme bozukluğu bulimiya nervozadan farklıdır. Bulimiya nervoza hastalarında yeme davranışının telafisi (kusma, egzersiz yapma, aç kalma gibi) yapılırken; tıkınırcasına yeme bozukluğu yaşayan kişilerde “telafi” durumu söz konusu değildir. Ayrıca bu kişilerde fazla yemenin yol açtığı suçluluk, utanç ve sıkıntı tekrar aynı yeme döngüsünü yaşamalarına sebep olur. Dolayısıyla da bu rahatsızlığı yaşayan kişilerin kilosu genelde normalin biraz üstü ya da normalden çok fazladır. 

Tıkınırcasına Yeme Bozukluğu Belirtileri: Tıkınırcasına yeme bozukluğu yaşayan kişilerde şu davranışlar görülmektedir: 

  • Yineleyen tıkınırcasına yeme nöbetleri,
  • Yemeyi durduramayacağı ya da ne yediğini ve ne kadar yediğini kontrol edememe duygusu, 
  • Aynı zaman diliminde ve benzer koşullarda çoğu insanın yiyebileceğinden tartışmasız çok daha fazla yiyeceği belirli bir zaman diliminde yeme, 
  • Normalden çok daha hızlı yeme,
  • Rahatsız edici biçimde doyana kadar yeme
  • Fiziksel olarak açlık hissetmezken büyük miktarlarda yeme,
  • Kişinin ne kadar yediği konusunda utanması sebebiyle yalnız başına yemesi,
  • Aşırı yeme sonrası kendinden nefret etme, kendini suçlu veya depresif hissetme,
  • Tıkınırcasına yeme konusunda belirgin sıkıntı hissetme.

Tıkınırcasına yeme bozukluğu birçok açıdan klinik bir bozukluk olarak görülmektedir. Klinik araştırmalar bu bozukluğun aşırı kilo ve obezite ile ilişkili olduğu sonucunu ortaya koymaktadır. Tıkınırcasına yeme bozukluğunun ayrıca diğer yeme bozukluğu türlerine göre daha yaygın olduğu belirtilmektedir. TKB, diğer yeme bozukluklarına göre ayrıca daha uzun süreli görülür ve obezite ile ilişki olasılığının daha yüksektir.

4.    Sınıflandırılamayan Yeme Bozuklukları 
Sınıflandırılamayan yeme bozuklukları; tanı ve sınıflama sistemine göre herhangi bir özgül yeme bozukluğu için tanı ölçütleri karşılanamayan yeme bozuklukları olarak bilinmektedir. Dolayısıyla sınıflandırılamayan yeme bozuklukları en az çalışılmış ve en yaygın tanı konulan yeme bozukluklarıdır. Sınıflandırılamayan yeme bozuklukları bulimiya nervoza ve anoreksiya nervoza rahatsızlıklarının ölçütlerini karşılamayan bozukluklardır. 

Yeme Bozuklukları Nasıl Tedavi Edilir?

Yeme bozukluklarının altında yalnızca yemek yemekle ilgili sorunlar yatmadığından bu hastalıklar tedavi edilmezse hayatı tehdit edici sonuçları olabilmektedir. Yeme bozukluklarının tedavi protokolü mutidisipliner olmalıdır. Hastalığın tedavisi için öncelikle bir psikiyatri kliniğine danışılması gerekir. Burada hastanın klinik değerlendirmesi yapılır, yeme bozukluğu kriterlerini içeren yeme bozukluğu testi yapılır ve tanı koyulduktan sonra psikiyatrik tedaviye başlanır.
 
Tedavi; psikiyatri uzmanının öncülüğünde beslenme ve diyet uzmanı, endokrinoloji hekimi ile bir arada ve uzun zamanda gerçekleştirilmelidir. Psikiyatrik tedavinin yanında kişiye beslenme uzmanı tarafından beslenme eğitimi verilmesi, yeme bozukluğu tedavisinin aşamaları arasındadır. Hastalık tablosunun ağırlığına göre tedavisi de değişmektedir özellikle ağır vakalarda hastane yatışı zorunludur. Genellikle çok fazla ve hızlı kilo kaybı, durdurulamayan kusmalar, çeşitli tıbbi sorunların varlığı, daha önceki ayaktan tedavilerde iyileşme sağlanamamış olması ve çeşitli psikiyatrik hastalıkların varlığı hastanede yatarak tedavi gerektirmektedir. Ayrıca eğer kişide obezite, kalp hastalığı ya da malnütrisyon gibi gelişen ek hastalıklar bulunuyorsa onlar için de ayrı tedaviler uygulanması gerekecektir.