Yaratıcı Düşünme ve Fikir Bulma Teknikleri

Her alanda olduğu gibi yaratıcı düşünme ve fikir bulma alanında da birtakım pratik ve çalışmalar bulunmaktadır. Kişinin yaratıcı düşünme konusunda daha etkin olmasını sağlayacak, çeşitli kuramlara dayandırılan birtakım teknikler vardır. Bu teknikler daha çok yaratıcı düşünme ve problemleri yaratıcı bir biçimde çözme ile alâkalıdır. Bu teknikler kişisel gelişim için değerlendirilebileceği gibi aynı zamanda birçok sektörde de kullanılmaktadır. Bahsi geçen sektörlerden bazıları reklamcılık, iletişim, pazarlama, grafik tasarım, sanat ve finans gibi sektörlerdir. Eğer siz de kendinizi bu konularda eksik hissediyorsanız ve yaratıcılık, fikir bulma alanlarında kendinizi geliştirmek istiyorsanız aradığınız bilgilere yazımızdan ulaşabilirsiniz.



Yaratıcı Düşünme Ne Anlama Gelir?
Olaylara ve nesnelere farklı bir bakış açısıyla yaklaşabilmek, yaratıcı olmakla ilgilidir. Yaratıcı düşünme ise akıcı ve esnek düşünme becerisiyle alışılmışın dışında özgün yaklaşımlar sergileyebilmektir. Bir insan kendiliğinden yaratıcı olabileceği gibi birtakım çalışma ve tekniklerle de yaratıcılığını arttırması mümkündür. Yaratıcı düşünme beyin fırtınası gibi yapılandırılmamış bir süreçle geliştirilebileceği gibi sanal düşünme gibi yapılandırılmış bir süreçle de geliştirilebilir. Aslında yaratıcı düşünme özünde farklı düşünme yeteneğidir. Kişinin herhangi bir problemi ya da meseleyi yeni bir açıdan veya perspektiften görebilmesini sağlar. Bu farklı perspektif, genellikle yeni bir çözüm bulunmasına ve hatta sorunun bir çözüme ihtiyaç duymadığının görülmesine izin verir.

Yaratıcılık, temelde bilgi ve iç motivasyonun yaratıcı düşünme becerileriyle birleştirilmesi sonucunda meydana çıkar.

Yaratıcılık Sürecinin Adımları:

  • Hazırlık
  • Kuluçka
  • Fikrin Doğuşu
  • Geliştirme

Yaratıcı Düşünme ve Fikir Üretimi İçin Kullanılabilecek Teknikler Nelerdir?
Bazı insanlar orijinal fikir üretmek ve yaratıcı düşünmek konusunda hiç zorluk yaşamazken bazılarının tüm bunlar için birtakım pratikler yapması gerekebiliyor. Yaratıcı düşünme ve fikir üretiminde başvurabileceğiniz teknikleri sizler için derledik.

1. 
Beyin Fırtınası (Brainstorming)
Yeni bir fikir üretme aşamasında birçok insan tarafından en sıklıkla başvurulan yöntem “brainstorming” olarak da bilinen beyin fırtınası yöntemi. Beyin fırtınası için en basit şekilde birlikte düşünme hali diyebiliriz. Beyin fırtınasının sistemli bir yaklaşımı vardır ve yaratıcılık yöntemleri içerisindeki kullanımı göz önünde bulundurulduğunda, düşünce oluşturmaya yönelik geniş kapsamlı bir süreç olduğunu söylemek mümkündür. Osborn tarafından geliştirilen beyin fırtınası yöntemi, en yaygın biçimde kullanılan yaratıcılık aracı olarak bilinir. Farklı alternatifler ve farklı fikirler üretmeyle alâkalı bir araç olan beyin fırtınası, içinde bulunduğu kalabalığı hareket geçirme noktasında da oldukça etkilidir.

Beyin fırtınası tekniğini için 5-25 kişi bir araya gelir, bu rakam ideal olarak 12-25 arasıdır.

Kalabalıktaki her birey ilgili konu üzerine düşünür, birbirleriyle etkileşimde bulunur ve bir lider eşliğinde fikirler sırayla ifade edilir. Buluşmada lider rolünde olan kişi herkesin fikrini herhangi bir değerlendirmeye ya da kategoriye tâbi tutmadan not eder. Bu noktada her bir katılımcıya eşit süre ve fikir anlatma hakkının verilmesi önemlidir.

Bireysel çalışmaların aksine grup çalışmalarında daha fazla fikir üretildiği tezinden yola çıkarak geliştirilmiş bir teknik olan beyin fırtınası tekniğinde sunulan fikirlerin mükemmel olması beklenmez. Problem ya da ilgili konu ile alâkalı sunulan her fikir, daha yeni ve farklı fikirler geliştirmeye yöneltir. Beyin fırtınası tekniğinde fikirlerin detaylandırılması ve uzun uzun anlatılması beklenmez; herkesin fikrini kısa ve hızlı bir şekilde ifade etmesi beklenir.



Beyin Fırtınasını Oluşturan Ana Unsurlar:

  • Serbest ortam: Bireylerin akıllarına geldiği gibi konuşmaları gerekir.
  • Miktar: Düşüncelerin kalitesinden ziyade miktar önemlidir.
  • Çaprazlama-geliştirme: Her katılımcı, kalabalıktaki diğer bireylerin düşüncelerini ele alıp geliştirebilir.
  • Değerlendirmenin sona bırakılması: Ortaya atılan fikirler kesinlikle tartışılmamalıdır.

Beyin Fırtınası Tekniğinde Uygulanması Gereken 6 Adım:

  • Problemin belirtilmesi ve tartışılması,
  • Problemin yeniden tanımlanması,
  • Yeniden tanımlanmış olan problemin, bu yeni ortaya çıkarılan tanımlardan bir temel alınarak kaç biçimde çözülebileceğinin sorgulanması,
  • Isınma turunun yapılması,
  • Beyin fırtınası aşaması,
  • En akla gelmeyecek düşünce aşaması.

Beyin Fırtınası Tekniğinin Bireye Katkıları:

  • Birey merkezlidir,
  • Bireyin kalabalık içerisinde fikrini özgürce belirtebilmesine uygun zemini hazırlar,
  • Demokratik bir ortam hakimdir,
  • Bireyler herhangi bir baskı altında hissetmeden grup içi tartışma ve fikir paylaşımına katılmış olurlar,
  • Bu teknik yalnızca yaratıcı düşünme ve fikir bulma noktasında değil öğrenme noktasında da bireye büyük kazanımlar sağlar,
  • Bireyin hayal gücünü geliştirir,
  • Bireyin karşılaştığı bir sorunla nasıl baş edeceği konusunda öğrenim kazanmasını sağlar,
  • Bireyi araştırmaya yönlendirir,
  • Grup üyelerinin ortak paylaşımda bulunmalarını sağlar,
  • Sorumluluk bilincini geliştirir.

2. 6 Düşünce Şapkası (6 Thinking Hats)
Bu teknik 1985 yılında Edward de Bono tarafından geliştirilmiştir. Uygulaması oldukça zevkli bir yöntem olan 6 düşünce şapkası yönteminde asıl önemli olan nokta perspektif yani bakış açısı noktasıdır. Farklı bir renkte şapka takmak bireylere farklı bir bakış açısından konuya/probleme yaklaşma olanağı sunar. Eğer paralel bir düşünme hali benimsenmek istenirse tüm katılımcıların aynı anda aynı renk şapka takması beklenir. Ayrıca bu teknik, katılımcılarının tümünün farklı bir renkte şapka takması ile de uygulanabiliyor. Katılımcılar, şapka renginin altını çizdiği düşünceleri ifade ettikten sonra farklı bir şapkaya geçiyorlar. Bu şekilde konu, 6 farklı perspektiften ele alınabiliyor.



6 Düşünce Şapkası ve Temsil Ettikleri:

  • Siyah şapka: Risk ve tuzaklar neler?
  • Kırmızı şapka: Duygu ve hislerimiz nasıl?
  • Yeşil şapka: Yeni fikir ve çözümler neler?
  • Sarı şapka: Pozitif düşünceler ve faydaları neler?
  • Beyaz şapka: Gerçekler neler?
  • Mavi şapka: Bu şapka meta düşünce şapkasıdır. Herkesin farklı şapkayı taktığı durumda süreci gözlemler ve adeta bir hakem gibi davranır.

3. Asansör Buluşmaları (Elevator Meetings)
Fikir üretme sürecinde, asansör buluşmaları tekniği aslında büyük bir öneme sahip bulunmaktadır. Asansör buluşmaları tekniği, bir toplantı ya da görüşme sonrasındaki dönüş yolunda kendimizi en yakın hissettiğimiz kişiye söylediklerimizi o toplantı/görüşme esnasına taşıyabilmeye vurgu yapmaktadır. Bu tekniği uygulamak için birey, bir sonraki toplantı veya görüşmeye girerken “Bu toplantıdan çıktıktan sonra ne hissedeceğim?” veya “Geçen toplantı çıkışı asansörde neler konuşmuştum?” sorularını kendine sorabilir. Ayrıca eğer toplantı lideri sizseniz bu soruları toplantıdaki kişilere yöneltebilirsiniz. Bu sayede toplantıda kendini çok da rahat bir şekilde ifade edemeyen kişiler cesaretlendirilmiş, fikir üretme ve beyan etme noktasında desteklenmiş olacaklardır.

4. 
Sinektik (Analoji/Benzetme)
Bu yöntem, 1940’lı yıllarda Gordon’un yapmış olduğu bireysel ve grup çalışmaları sırasında ortaya çıkmıştır. Analoji yöntemi temel olarak birbirinden farklı ve alakasız olan varlık ya da nesneleri sistemli bir şekilde bir araya getirmeye dayanır. Yaratıcı kişilerin ortaya koydukları ürünlerde çevrelerinden ya da doğadan esinlenmeleri esasına dayanan bu yöntem, yaratıcı düşünme için iyi bir tekniktir.



Sinektik Yönteminin Biçimleri:

  • Doğrudan Analoji: Kişinin, var olan bir problemi çözüme kavuşturmak için doğadaki canlıları düşünüp ya da gözlemleyip onların çözümüne benzer bir şekilde çözüm bulmasıdır.
  • Kişisel Analoji: Bireyin kendisini bir nesne veya doğada gördüğü bir canlının yerine koyarak düşünmesi ve bu sayede yaratıcı çözüm yolu bulmasıdır.
  • Fantastik Analoji: Bireyin hayal gücünü kullanması sağlanarak yaratıcı çözümler bulmasıdır.

5. Matriks Tekniği
Bu teknik, soruna ilişkin anahtar kelimeleri bulmaya yönlendirir ve yaratıcı çözümler hakkında ipuçları vererek sorunun çözümünü bulmayı kolaylaştırır. Matriks tekniğinde amaç mevcut sorunla ilgili bir dizi kelime düşünüp sıralamak ve bu sözcüklerden yola çıkarak yeni düşünce kalıpları ortaya koymaktır. Elbette bunu yapabilmek için problem hakkında geniş bilgiye sahip olmak gerekir. Matriks tekniğinin temelinde yatan prensip gelecekte yaratılacak imkânları daha geniş bir bakış açısı ile elde etmektir.

Matriks Tekniğinin Aşamaları:

  • Ele alınacak problemi analiz etme,
  • Sorunun çözümüne yönelik tüm değişkenleri seçme ve nitelikleri belirleme,
  • Muhtemel tüm bileşenleri elde edecek çok boyutlu bir matriks oluşturma,
  • Ortaya çıkan bileşenleri istenilen sonuçları verip vermemesine göre değerlendirme,
  • Mevcut kaynakları dikkate alarak, uygulanabileceğine inanılan bileşenleri daha ayrıntılı olarak inceleme ve uygulamaya yönelik geliştirme.

6. Tasarım Odaklı Düşünme (Design Thinking)
Tasarım odaklı düşünme tekniği, 1980 yılında Rolf Faste’un yayınladığı “Yaratıcı Bir Eylem Yöntemi Olarak Tasarım Odaklı Düşünme” çalışmasıyla birlikte düşünme tekniklerinden biri olarak değerlendirilmeye başlanmıştır. “Yaratıcı problem çözüm süreci” olarak tanımlanan tasarım odaklı düşünme, bir sorun veya hayata geçirilecek bir proje için farklı pozisyonlara sahip kişileri bir araya getirerek yaratıcı fikir ortaya çıkarmayı amaçlar. Tasarım odaklı düşünme tekniğinden birçok farklı alanda faydalanılabilir.



Tasarım Odaklı Düşünme Tekniğinin Aşamaları:

  • Empati aşaması: Pek çok alanda olduğu gibi düşünme alanında da empati kurmanın önemi büyük. Empati yapmak hem kendi bakış açınızı ve varsayımlarınızı bir kenara bırakabilmenize hem de karşınızdakilerin ihtiyaçlarına odaklanabilmenize imkân sunar.
  • Tanımlama aşaması: Bu aşama fırsat ya da sorunu tanımlamaya işaret eder. Empati aşamasında ortaya çıkan tüm fikir ve sorunları insan merkezli olarak tanımlama süreci şeklinde de değerlendirilebilir. Tanımlama aşaması, gereksinimleri görebilmeyi sağlar.
  • Fikir üretme ve geliştirme aşaması: Fikir üretme aşamasında olabildiğince yenilikçi fikirler üretmek esastır. Bireylerin ihtiyaçlarına yönelik çözümler tasarlanır. Yenilikçi fikir üretilmek için yukarıda da bahsettiğimiz beyin fırtınası tekniğinden faydalanılabilir.
  • Modelleme/prototip aşaması: Bu aşamada, ilk 3 aşamada elde edilen sorunun çözümüne yönelik en az eforla kullanıcıların testine sunulabilecek bir prototip yaratılır. Ürünün en çok öne çıkan özelliklerini kapsayan ve hızlı bir şekilde değiştirilmeye uygun yapıda bir prototip tasarlamaya dikkat edilmelidir.
  • Test etme aşaması: Bu aşamada, geliştirilen prototip üzerinden kullanıcılardan gelen geribildirimler alınır. İyi ve kötü yorumlar toplanarak bunlara göre ilgili aksiyonlar alınmalıdır. Elbette ki bu aşamada en önemli detay, test için seçilecek kullanıcı kitlesi. Testin ürünün/hizmetin sunulacağı kitle üzerinde yapılması gerekir.
  • Değerlendirme/yayınlama aşaması: Alınan geribildirimler sonucunda ürün/proje/hizmet yenilenir. Ürünün son halinin ortaya çıkması için tekrar bu döngüye dahil edilir ve nihayetinde ürün/hizmet/proje hayata geçirilir.

Tasarım odaklı düşünme tekniği bireysel bir yaratıcı düşünme tekniği olarak değerlendirilebileceği gibi şirketlerin bir ürün ya da hizmet piyasaya sunarken, profesyonel olarak da değerlendirebilecekleri bir teknik. Yukarıda sıraladığımız 6 yaratıcı düşünme ve fikir bulma tekniğinden, kendinizi bu alanlarda geliştirmek amacıyla faydalanabilirsiniz. Yaratıcı düşünme konusunda kendinizi geliştirdiğinizde başarınız artacağı gibi hem iş hayatında hem de sosyal yaşantınızda çok daha sağlıklı ilişkiler kurabilirsiniz. Çünkü yaratıcı düşünmenin esasında olaylara farklı bir bakış açısıyla yaklaşarak sorun çözme yatar. Dolayısıyla bu becerinizi hayatın her alanında kullanmanız mümkündür.