Psikodrama Nedir?

Günümüzde insanların çoğu hayatlarındaki problemlerle farklı şekillerde mücadele vermektedir. Genellikle çocukluktan yetişkinliğe kadar olan süreçte travmalarının çoğu bilinç altında zihinlerinin en gerisine atılmaktadır. Bu noktada da bireyler farkında olmadan bastırılan tüm travmatik durumlarını, eylemlerine ve düşünme biçimlerine yansıtmaktadır. Duygu durumlarının farkına varan bireyler bu sorunun üstüne gidip iyileştirmek adına farklı tedavi yöntemlerine yönelebilir. Psikodrama da bu tedavi yöntemlerinden biridir. Peki psikodrama nedir? Psikodrama aslında spontane bir şekilde, yaşanılan sorunların bireyler tarafından tekrar canlandırılarak sorunların daha çok göz önüne çıkmasını sağlayarak bireyde farkındalık oluşturmaktadır. Pek çok açıdan faydalı bir sistem olan psikodramanın detaylarına gelin birlikte bakalım.



Psikodramanın Tarihçesi
Psikodrama yöntemi 20.yy’ın başlarında Romanyalı psikiyatrist Jacob L. Moreno tarafından oluşturulmuş olup eşi Zerka Moreno ile geliştirilmiştir. Moreno, her bireyin bir diğerinin iyileştiricisi olduğunu düşünür kendi kendine yardım gruplarının önemi de dahil olmak üzere bir gurubun iyileştirici gücünü ilk tanıyan psikiyatristlerden de biri olarak bilinmektedir. Böylece psikodrama yöntemini geliştirerek, grup terapisinin ilk tanınan yöntemlerinden biri olup birçok ülkede aktif olarak uygulanmaktadır. Zaman içerisinde yapılan çalışmalar ile birlikte Moreno karşılaşma ilkesi, sosyometri, kendiliğindenlik tiyatrosu, sosyodrama gibi birçok kavramı geliştirip bunları da psikodrama yöntemine dahil etmiştir. Daha sonraları bu tedavi biçimini tanımlamak adına grup psikoterapisi ifadesini kullanmıştır. Moreno insanın ruhsal karmaşasının imgelerle temsil edilemeyeceğine inanarak, bireyin durumun farkında olarak kurgusal bir eleştirel bakış açısıyla gözlemlenmesine izin veren tiyatronun daha yararlı olacağına inanmaktadır.

Psikodramada Yer Alan Unsurlar
Psikodrama da belli başlı bazı temel ögeler bulunmaktadır. Bunlar; sahne, grup, protagonist, yönetici, yardımcı egolar, antagonist, koterapist olarak yer almaktadır. Bu öğelerden her biri aslında başkahraman olan protagonistin kendisi ve diğerleriyle kurduğu bağlantıyı bilinçli bir farkındalıkla anlayabilmesi ve değiştirebilmesi için bulunmaktadır. Üzerinden çalışılan birey protagonist olarak adlandırılmaktadır. Antagonist ise protagonistten sonra en önemli ikinci karakterdir. Böylece bu karakter protagonistin çatıştığı diğer bireyi temsil etmektedir. Yardımcı egolar ise, protagonistin seçtiği diğer rollere bürünen kişiliklerdir. Sahne, protagonistin yaşadığı olay veya durumun canlandırıldığı mekân ve kurguyu barındırmaktadır. Yönetici alanında uzman olan bir psikodrama uzmanıdır. Grupsa topluluğun genelinden oluşmaktadır. Koterapist ise yöneticiden sonra ikinci yardımcı yönetici görevini üstlenir. Bu noktada bütün parçalar psikodramada bireyin yani protagonistin duygu durum sorunlarını içeren bir tiyatro oyununa dönüşmektedir.

Psikodrama Hazırlığı
Psikodrama oturumları bireylerin duygusal ve sosyal problemlerini işlemek için bir araya gelen grup üyelerinin belli bir süre boyunca devam eden görüşmelerini içeren bir süreçtir. Bu grup üyeleri haftada 2-3 kez bir araya gelerek 3 aydan 3 yıla kadar değişebilen bir görüşme halinde bulunurlar. Her bir oturum işlenilen birey ve kurguya bağlı olarak farklı zaman aralıklarında gerçekleşir. Kimi zamanda bazı seminerler düzenlenerek bireyler bilgilendirilir. Psikodrama hazırlığı 3 aşamadan oluşmaktadır bunlar; ısınma, eylem ve paylaşım aşamalarıdır.

 

  • Isınma aşamasında grup lideri farklı egzersizlerle bireylerin birbirine güven duymasını ve rahatlamalarını sağlayarak eylem aşamasına geçmeye hazırlar. Buz kırıcı egzersizlerle katılım sağlayan bireylerin birbirleriyle tanışmaları amaçlanır. Duygusal ve fiziksel egzersizler yine eylem aşaması için bireylerin rahatlaması amacıyla uygulanır.
  • Eylem aşaması psikodramanın ana amacının gerçekleştiği süreçtir. Bu aşamada bireyler duygusal ve sosyal problemlerini sahnede canlandırarak konuyu ve sorunu ele alırlar. Bu aşama protagonistin seçilmesi, sahnenin hazırlığı, rol dağılımı ve son olarak da paylaşımı içermektedir. Protagonist kendi duygu ve düşüncelerini eylemleriyle birlikte ifade edip canlandırırken diğer grup üyeleri de farklı yardımcı egoların rollerine bürünerek hem protagonistin kendisinin hem de diğer bireylerin yaşadığı durumları canlandırarak kişinin olayları anlayabilmesinde yardımcı olurlar. Grup lideri yani yönetici, aynalama, boş sandalye ve rol değiştirme gibi teknikleri kullanarak protagonistin ve diğer bireylerin duygusal ve bilişsel farkındalık kazanmalarını destekler.
  • Paylaşım aşamasında ise sürece katılan katılımcıların duygusal deneyimlerini ifade ettikleri, empati ve destek aldıkları, kişisel bağlantılar kurdukları aşamalar arasındadır.


Psikodramada Kullanılan Teknikler
Psikodrama sürecinde birçok farklı teknik kullanılmaktadır. Bu teknikler genel olarak rol oynama, aynalama, rol değiştirme, boş sandalye, eşleme, artı gerçeklik gibi çeşitli tekniklerden oluşmaktadır.

Rol Oynama Tekniği
Bu teknik psikodramanın en temel tekniklerinden biridir. Birey bu esnada gerçek hayatta yaşadıkları veya hayal ettikleri durumları sahne üzerinde canlandırır. Kendi duygu ve düşüncelerini ifade eden bireyler aynı zamanda başkalarının da bu durumlara nasıl tepki verdiklerini gözlemler. Bu teknikte bireyler, empati yeteneklerini arttırır, duygusal farkındalık kazanır ve problem çözme becerilerini geliştirirler.

Aynalama Tekniği
Aynalama, en basit haliyle bireylerin kendi eylem ve duygularını başkalarının gözünden görmeyi amaçlayan bir tekniktir. Aynalama tekniğinde psikodrama uzmanı veya bir grup üyesi bireyin hareketlerini ve duygularını birebir olarak kendisine yansıtır. Protagonist rolünde olan bireyse kendi davranış ve duygularının başkaları üzerinde nasıl etki ettiğini ve algılandığını gözlemler. Bu teknikle protagonist birey kendini daha objektif bir şekilde değerlendirebilir.

Rol Değiştirme
Rol değiştirme, grup üyelerinin rollerini değiştirerek olayları başkalarının perspektifinden değerlendirmelerini sağlayan bir tekniktir. Kendi rollerini başka bireylerle değiştiren grup üyeleri olay ve durumları diğer bireylerin bakış açısıyla gözlemler. Diğer psikodrama tekniklerinde olduğu gibi empati yeteneklerinin gelişmesi, başka bireylerin duygu ve düşüncelerinin anlaşılmasını sağlayan ve daha sağlıklı ilişkiler kurulmasında etkili olmaktadır.

Boş Sandalye Tekniği
Boş sandalye tekniğinde ise bireyler karşılarındaki sandalyeye hayali bir kişi yerleştirerek onunla iletişim kurmayı amaçlar. Bu hayali kişi ile konuşarak duygu ve düşüncelerini aktarır ve sonuç olarak bireyin çözülmemiş duygusal sorunlarıyla yüzleşmesi ve bu sorunları çözme aşamasında kendisini daha iyi anlaması beklenir.

Eşleme Tekniği
Eşleme tekniğinde protagonistin dile getiremediği, söylemek istemediği, o esnada farkında olmadığı veya bastırdığı duyguları açığa çıkartmayı sağlar. Bunun için yönetici veya grup üyelerinden biri protagonistin ağzından çıkıyormuşçasına duygularını dile getirir. Bu süreçte seçilen kişi protagonistin arkasına geçerek ellerini omuzlarına koyar ve protagonistin beden dilini fark etmeye, jest ve mimiklerini anlamaya çalışarak empati kurmayı hedefler. Kendisini onun yerine koyarak söyleyemediği bastırdığı duygu ve düşünceleri dile getirmeye çalışır.

Artı Gerçeklik Tekniği
Artı gerçeklik tekniğinde ise protagonist olan birey, canlandırılan sahneyi ayna tekniği ile dışardan gözlemleyerek kendi duygusal ihtiyacı doğrultusunda, sahnedeki bir objeyi, konuşmayı, davranışı değiştirerek arzu ettiği anı tekrardan canlandırır.



Psikodramanın Psikolojik Etkileri
Psikodramanın, psikolojik etkileri bireylerin kendi hayatlarında yaşadıkları duygusal, sosyal ve bilişsel değişimlerle gözlemlenir. Bu değişimde beklenilen etkiler genel olarak şöyledir; farkındalık kazanma, duygusal rahatlama, empati gelişimi, problem çözme becerilerinin artması ve sosyal ilişkilerin daha sağlıklı bir boyut kazanması olarak nitelendirilebilir.

 

  • Duygusal rahatlama, bireylerin çoğu zaman bastırdıkları duyguların ortaya çıkmasına izin vererek bu duyguları anlamalarını sağlayan tekniklerle kendi iç huzurlarını kontrol etme becerisi kazanarak duygu durum yönetiminin gelişimi sonucunda yaşanması beklenilen durumdur.
  • Farkındalık kazanma, aynalama ve rol değiştirme gibi tekniklerle bireyler kendi duygusal ve bilişsel durumları hakkında daha bilinçli bir farkındalık yaşayarak davranış ve düşüncelerini de daha objektif bir şekilde değerlendirebilme yetisi kazanır. Bu farkındalık sayesinde bireyler kendi hayatlarını daha düzenli bir şekilde yönetirken hem kendileri hem de durumlar hakkında daha sağlıklı karar alabilirler.
  • Empati gelişimi sayesinde, bireylerin rol değiştirme ve diğer teknikler sayesinde kendi yaşadıkları duygu durumunun yanı sıra diğer bireylerin kendilerini olay ve durumlara karşı nasıl hissettiklerini nasıl düşündüklerini anlayabilme konusunda yardımcı olan empati yeteneğin pekişmesini sağlamaktadır.
  • Problem çözme becerilerinin artması, bireylerin yaşadıkları sorunlar sürecinde psikodrama da kullanılan teknikler sayesinde daha farklı, yaratıcı çözümler bulmasını destekler. Genel olarak farklı bakış açılarının deneyimlenmesi ile birlikte çoğu sorunun çözümünü bulma konusunda da bireyler daha olumlu bir duruş sergiler.
  • Sosyal ilişkilerin gelişiminde ise bireyler kendi duygu durumlarını kontrol edebilme yetisini geliştirebilmiş oldukları için çevrelerindeki diğer kişilerle de daha sağlıklı iletişim kurabilir ve ilişkilerini yönetebilirler. Psikodrama sayesinde bireyler problem çözme ve empati gelişimleriyle çatışmalardan uzak ve daha yapıcı iletişim kurabilme içgörüsü kazanırlar.


Psikodramanın Kullanım Alanları
Psikodrama insanların yaşadığı birçok sorunda, kendilerini daha iyi tanımaları ve anlayabilmelerini sağlayan bir süreç olması nedeniyle çoğu problemde de etkili bir tedavi yöntemi olmaktadır. Bireylerin duygusal ve sosyal problemlerine ışık tutan psikodrama çoğu terapistin başvurduğu yöntemlerin başında gelmektedir. Bu sorunlardan birkaçı şu şekilde sıralanabilir; travma ve kriz durumları, kişiler arası ilişkiler ve sosyal beceriler, ruhsal ve duygusal sorunlar, kişisel gelişim ve öz farkındalık, eğitim ve mesleki gelişim.

 

  • Travma ve kriz durumlarında, tedavi sürecinde olan birey yaşadığı kriz ve travmanın olumsuz deneyimlerini daha iyi anlayarak neden ve sonuçlarının farkında olarak başa çıkma yöntemlerini bilinçli olarak kendisinde uygulayabilir. Yaşanılan travmatik durumlar tekrar sahnede canlandırılarak bireylerde olayların duygusal etkileri yeniden yaşanılarak farklı şekilde değiştirilebilir. Travma sonrası stres bozukluğunda da (TSSB) psikodrama bireylerin kaçındıkları duygularla yüzleşerek baş etmesini sağlar.
  • Kişilerarası ilişkiler ve sosyal becerilerin gelişimi açısından da psikodrama bir grup tedavisi olduğu için bireylerin bu alanlardaki eksiklikleri veya hatalarını gözlemleyerek daha sağlıklı ilişkiler kurmasında yardımcı olur. Bireylerin insanlarla yaşadıkları zorluklar sahnede canlandırılarak yeniden şekillendirilir. Empati ve iletişim becerilerini arttıran psikodrama bireylerin yapıcı bir iletişim halinde olmasını destekleyerek aile, arkadaş, iş ve okul ortamında daha sağlıklı ilişkiler kurmasına olanak sağlar.
  • Ruhsal ve duygusal sorunlarda da yine psikodrama bireyin kendisini hem başkalarının perspektifinden görmesini sağlar hem de kendi kendisini dışarıdan bir izleyici olarak gözlemleyip duygu durumlarının ve bilişsel süreçlerini daha iyi kavramasında yardımcı olur. Kendi iç dünyasını daha iyi anlayan birey başkalarıyla olduğu gibi kendisiyle de güzel bir iletişim halinde olarak depresyon, anksiyete ve diğer psikolojik sorunlardan sıyrılarak ruhsal sağlını geliştirip iyileştirebilir.
  • Kişisel gelişim ve öz farkındalık ise psikodramanın bireye kazandırabileceği en önemli niteliklerden biri olmaktadır. Çünkü psikodramanın da temel amaçlarından biri bireyin, kendisini görmek, duymak, anlamak neyi düzeltmesi gerektiğini göstermek amacıyla gerçekleştirilen bir grup terapisidir. Bu sayede birey kendi inanç, değer, düşünce ve davranışlarını daha sağlıklı bir şekilde analiz ederek yönetebilme becerisi kazanır.
  • Eğitim ve mesleki gelişim konusunda da bireyler kişiler arası iletişimde daha yüksek yönetim becerilerine sahip olacağı için bu alanlarda da kendilerini gözlemleyerek durum ve olayları aynı zamanda diğer bireyleri daha doğru bir şekilde analiz edebilme becerisi kazanırlar. Gerek eğitim hayatlarında kurdukları arkadaşlık ilişkileri öğretmenleriyle kurdukları diyaloglar olsun gerekse mesleki hayatlarındaki iş arkadaşları ve patronları birçok alanda kendilerini yönetebilme becerisiyle birlikte sosyal ilişkileri de bu yönde benzer bir ilerleme kaydedecektir.


Psikodrama aynı zamanda ihtiyaç duyulduğunda başvurulabilecek, birçok alanda bireye katkı sağlayacak başarılı bir terapi seçeneğidir.