Okula Başlayan Çocuk Psikolojisini Anlamak

Okula ilk kez başlamak hem çocuklar hem de ebeveynleri için önemli bir dönüm noktasıdır. Okula geçiş, küçük çocukların kendilerini güvende hissettikleri bir yer olan anaokulunun veya çocuk bakımının sonunu ve genellikle alışılmadık ve bilinmeyen yeni bir şeyin başlangıcını ifade eder. Bu nedenle, okula başlayan çocukların çoğu zaman okul öncesi ortamından ayrılırkenki üzüntüden, okula başlarken heyecana kadar, çeşitli duyguların bir karışımını yaşamaları şaşırtıcı değildir. Okula başlamak, hem çocuğunuz hem de ebeveyn olarak sizin için büyük bir geçiş sürecidir. Herhangi bir geçiş, yeni zorluklar ve endişeleri beraberinde getirebilir; ayrıca yeni fırsatlar da sunabilir.

 

Okula Başlama Süreci Ebeveynler İçin Ne Anlama Geliyor?
Çocuklar okula başlarken, beyinleri de büyük bir gelişim sürecinden geçer. Benmerkezcilik konumundan toplummerkezciliğe doğru adım atarlar; bu, bir zihin teorisi geliştirmeye başladıkları anlamına gelir. Zihin teorisi, başkalarının kendi düşünce ve hislerine sahip olduğunu ve bunların onlarınkinden farklı olabileceğini anlama yeteneğidir. Sosyal kuralları daha fazla anlamaya ve sosyal olarak başkaları olarak nasıl görülebileceklerini idrak etmeye başlarlar. Bir şeyler planlandığı gibi gitmediğinde veya başkaları tarafından nasıl görüldüğünden daha fazla endişe duyduğunda, çocuğunuzun diğer çocukların yanında utanmaya başladığını bile fark edebilirsiniz.


Çocuğunuzun okula başlamasının sizin için ne anlama geldiğini düşünmek için biraz zaman harcamanız ve bu konu üzerinde odaklanmanız aslında oldukça faydalı olabilir. Önceki değişiklikleri ve geçişleri (çocuğunuzun kreşe başlaması, yeni bir eve taşınması vb.) nasıl yönettiğinizi düşünerek başlayabilirsiniz. Bu geçişlerde size neyin yardımcı olduğunu ve tam olarak nelerin işe yaradığını düşünmek içim zaman harcayabilirsiniz. Başka bir deyişle; birkaç günlük yıllık izninizin olması faydalı olur mu, çocuğunuzu okula bıraktıktan sonra bir kahve içmek (veya ağlamak) için bir arkadaşınızla buluşmak iyi gelir mi, gibi soruların yanıtlarına odaklanabilirsiniz.


Çocuğunuzun okula başlaması, artık kendinize veya işinize daha az ya da daha çok zaman ayıracağınız anlamına gelebilir. Bu durum, aile düzeninizi kolaylaştırabilir veyahut zorlaştırabilir. Bu geçişi kolaylaştırmak için kendiniz için neye ihtiyacınız olduğunu düşünmek de faydalı olabilir; sahip olduğunuz endişeler veya zorluklar hakkında nerede ve kiminle konuşabileceğinizi önceden planlayabilirsiniz.

 

Çocuğunuzun bu yeni geçişle nasıl hissettiğiniz ve bununla nasıl başa çıktığınızla ilgili olarak sizi örnek alacağını ve bunların onun için ne anlama geldiği konusunda sizden ipuçları alacağını da unutmamak gerekir. Tıpkı yeni bir ortama girdiğimiz zaman olduğu gibi, başkalarının nasıl hissettiğini görmek için etrafımızdakilerden ipuçları alırız. Çocuğunuz okula başlama konusunda özellikle endişeli hissediyorsa, o zaman bir hostes hayal etmeniz faydalı olabilir - bir uçuşta herhangi bir türbülansa çarparsanız, diğerlerinin sakin olduğunu görmek istersiniz ve bu, kendinizi güvende hissetmenize yardımcı olur.

 

Çocuklar Okula Başlarken En Çok Hangi Konuda Endişeleniyor?

Çocuklar pek çok farklı şey hakkında endişelenebilirler. Aslında, özellikle öğrenme ve düşünme farklılıkları olan çocuklar için bu, hiç de alışılmadık bir durum değildir. Bazı çocukların kaygısı arkadaşları ile ilgilidir çünkü yazlık arkadaşlarını eskisi kadar sık göremeyeceklerdir. Bu, okul arkadaşlarıyla yeniden bağlantı kurmaları veya yeni arkadaşlar edinmeleri gerektiği anlamına gelir. Bazı çocuklar için servis otobüsüne binme fikri de sorun olabilir. Diğerleri için, yeni öğretmenlerle tanışma olasılığı bir endişe kaynağıdır. Yine başka çocuklar, okul için doğru kıyafet ve malzemelere sahip olup olmayacakları konusunda endişelenebilirler. Okula ilk kez başlıyorlarsa, birçok çocuk bilinmeyenler konusunda endişelidir. Bu muhtemelen ilk kez ebeveynlerden uzun süre ayrı kalışlarıdır ve bu da endişe yaratabilir. Daha önce okula giden çocuklar, yeni bir sınıfa geçiş konusunda tereddütlü hissedebilirler. Yeni arkadaşlar edinme, yeni bir öğretmen tanıma ve tekrar evden uzakta olma konusu onlar için korkutucu olabilir. Küçük çocukların çoğu alışkanlık yaratıklarıdır ve rutinler ve programlarla gelişirler. Okula başlamak, tahmin edilebilir yaşam tarzlarında beklenmedik değişikliklere ve rutin bozulmalarına yol açabilir. Okul ve sınıf ortamları konusunda kendilerini güvensiz hissedebilir, okulda öğle yemeği yemek ya da aşina olmadığı bir tuvaleti kullanmak kadar basit bir şey için bile endişe duyanlar olabilir.

 

Çocuğumun Okula Başlama Kaygısı Yaşadığını Nasıl Anlarım?

Pek çok çocuk endişeli olduklarını fark etmekte ve bu duyguları kelimelere dökmekte zorlanırlar. Ancak elbette bu noktada çocuğunuzun davranışları size ipuçları verecektir. Dikkatli olun ve çocuğunuzun ne zaman huysuz göründüğüne özellikle odaklanın. Çocuğunuzun uyumakta güçlük çekip çekmediğine veya yemek saatlerinde herhangi bir değişiklik görüp görmediğinize dikkat edin. Korktuklarında veya gergin olduklarında, kendilerini gerçekten hasta hissedebilir veya kendilerine özgü olmayan şekillerde davranabilirler. Size bir şeyin onları rahatsız ettiğini bu şekilde ifade edebilirler.

 

Çocuklar korkularını güvence arayan sorularla dile getirebilirler. Örneğin, bazıları “Benimle kalabilecek misin?” diye sorarken bazıları, "Öğretmenim beni sevecek mi?" ya da "Arkadaş edinecek miyim?" gibi sorularla güvensizliklerini ve endişelerini dile getirirler. Anksiyetenin fiziksel belirtilerini de bu dönemde çocuğunuzun üzerinde görmeniz olasıdır. Çocuğunuzun genellikle sabahları okuldan önce veya akşam yatmadan önce karın ağrısı olabilir. Okulun ilk ayından sonra, çocuğunuz okul rutininde daha az gergin ve daha rahat olmalıdır. Bununla birlikte, bir ay sonra çocuğunuzun okulla ilgili yoğun kaygısı devam ediyorsa, ek yardım almanız gerekebilir. Küçük çocuklar, ağrı, stres veya endişe hissetmelerine neyin neden olduğunu her zaman saptayamazlar. Bu ebeveynlerin kollayacağı açık bir işaret, davranış veya tutumdaki bir değişikliktir. Çocuklar, özellikle okula başlama konusunda bir tartışma yarattıktan sonra sinirlenebilir ve içine kapanabilir. Ayrıca ebeveynler, çocuklarının banyo davranışlarında da bir değişiklik fark edebilir. Çocuğunuzun daha sık gidip gitmediğini veya ufak kazalar yapıp yapmadığını gözlemlemek iyi bir fikir olabilir.

 

Kısacası, çocukların okula başlama konusunda endişelenebileceğini artık biliyoruz. Ancak genellikle bir çocuk için kaygının gerçekte nasıl göründüğü o kadar açık değildir. Bazı çocuklar daha fazla soru sormaya başlar, hatta okulla ilgili olmayan sorular bile sorabilir. Diğerleri, sıradan konuşmalarda bile daha tartışmacı hale gelir. Bazı çocuklar, kendileri veya ebeveynlerinin hastalanması veya incinmesi gibi olağandışı endişeleri ifade edebilir.

Kreş/Anaokulu ve İlkokul Arasındaki Farklar

Çocuğunuzun okula başarılı bir geçiş yapmasını sağlamak, sadece gerekli akademik öncesi becerilere sahip olduğundan emin olmaktan çok daha fazlasıdır. Okula geçiş, bir dizi değişikliği ve olası zorlukları yönetmeyi içerir. Çocuğunuzun mevcut ortamı ile yeni okulu arasında aşağıdakiler de dahil olmak üzere önemli farklılıklar olacaktır:
 

  1. Fiziksel çevre: Oyun alanının büyüklüğü, öğrenci sayısı, sınıf ve okul binaları, tuvaletlerin yeri ve türleri, oyun alanındaki daha büyük çocuklar, öğretmen sayısı
  2. Kurallar ve prosedürler: Yemek için yapılandırılmış zamanlar, sınıf ve oyun alanı gibi farklı yerlerde kuralları bilme, sıraya girme, konuşmak istediğinizde el kaldırma
  3. İlişkiler: Yeni çocuklarla ve yetişkinlerle tanışmak, farklı yaşlardaki çocuklara yanıt vermek, farklı konularda ve farklı sınıflardan çeşitli öğretmenlerle tanışmak
  4. Öğrenme: Daha resmi öğrenme deneyimleri, zamanların yapılandırılması, görevlerin belirlenmesi, bağımsızlığın artması


Çoğu çocuk bu değişikliklere ve farklılıklara iyi uyum sağlar. Ebeveynler ise, bu geçişin olabildiğince sorunsuz geçmesini ve çocuğun okula olumlu bir başlangıç yapmasını sağlamak için onları önceden hazırlamaya çalışır. Çocuğunuzun okula nasıl uyum sağlayacağına dair en iyi gösterge, aslında geçmişteki değişikliklere nasıl tepki verdikleridir. Bu göstergeler aynı zamanda gelecekteki değişiklikler ve okula geçiş sırasında onları en iyi nasıl destekleyeceğiniz konusunda size bilgi verebilir. Oğlunuz veya kızınız mide ağrısı yaşadı mı, güvenceye ihtiyaç duydu mu ya da sessiz ve yapışkan hale geldi mi? Yoksa heyecanlı ve enerjik miydi, çok soru sorup çok bilgi mi istiyordu yoksa bu yeni ortama sorunsuz bir biçimde ayak uydurdu mu? Bu ve bunun gibi göstergeleri takip etmek, bu süreci en sancısız biçimde atlatmanıza destek olacaktır.

 

Okula Başlayan Çocuğuma Nasıl Destek Olabilirim?


1. Bağımsızlığı Teşvik Edin

Okula başlamadan önce, aşağıdaki becerileri uygulamalarına yardımcı olarak çocuğunuzu bağımsızlığını geliştirmeye teşvik edebilirsiniz:
 

  • Kendi okul çantasını hazırlamak ve taşımak
  • Giyinmek ve ayakkabılarını giymek
  • Yardımsız yemek ve içmek
  • Beslenme çantasını hazırlamak ve paketlemek
  • Tuvalete kendi başına gitmek
  • Burnunu tek başına sümkürebilmek
  • Eşyalarına sahip çıkmak ve göz kulak olmak
  • Karar vermek (Örneğin, “Bugün beslenme çantanızda elma mı yoksa muz mu isterim?”)


Ebeveynlerin, çocuklarının bağımsız olarak bir şeyler yapma girişimlerini onaylamaları ve onların yerine kendi başlarına bir şeyler denemelerine ve yapmalarına izin vermeleri çok önemlidir.

 

2. Günlük Rutinler Uygulayın

Çocuğunuzu okula hazırlamaya yardımcı olmak için aşağıdakileri içeren iyi bir ev rutini oluşturmak önemlidir:
 

  • Yatağa erken gitmek
  • Belirli bir saatte uyanmak ve hazırlanmak için bolca zaman ayırmak
  • Sağlıklı bir kahvaltı yapmak
  • Öğle yemeği hazırlamak ve yemek
  • Fiziksel aktiviteler için zaman ayırmak
  • Başka bir şeye geçmeden önce elindeki işi sonlandırmak


3. Ayrılık Kaygısına Yardımcı Olun

Çocuğunuz ayrılık kaygısı yaşıyorsa, okuldan ayrılırken sizden rahatça ayrılmasına neyin yardımcı olacağını düşünün. Yanlarına alabilecekleri favori bir oyuncakları var mı? Ya da belki cebinde taşıyabilecekleri bir resminiz? Olumlu bir veda rutini (örneğin çak bir beşlik ve bir kucaklaşma) geliştirmek ve çocuğunuza onları ne zaman ve nereden alacağınızı bildirmek de yararlı olabilir. Ayrılık sıkıntısını artırabilecek uzun vedalardan kaçının ve çocuğunuzla okul hakkında her zaman olumlu bir biçimde ve büyük bir coşkuyla konuşun.

 

Okulun ilk günü ebeveynler için de bunaltıcı bir gün olabilir ve kendi duygularınızla ilgilendiğinizden de emin olmanız da önemlidir. Çocuğunuzun okula başlaması konusunda endişeli olacağınızı düşünüyorsanız, okuldan ayrıldıktan hemen sonra bir arkadaşınızla bir kahve randevusu düzenleyebilir veya okul başlamadan önceki gece bir egzersiz veya rahatlatıcı bir aktivite planlayabilirsiniz. Kaygılıysanız, çocuğunuzun bu gergin enerjiyi alacağını ve ayrılmayı daha da zorlaştıracağını unutmayın.
 

4. Arkadaşlıklar ve Sosyal Beceriler Geliştirin

Okula olumlu bir başlangıç, sosyal yeterlilik, baş etme becerileri, problem çözme ve yardım arama, bağımsızlık ve öz bakım becerileri dahil olmak üzere belirli becerilerle sağlanabilir. Çocuğunuzun okula başlarken sosyal becerilerini geliştirmeye devam etmesine yardımcı olabileceğiniz yollar şunlardır:
 

  • Çocuğunuza kendilerini diğer çocuklara nasıl tanıtabileceklerini öğretmek
  • Masa ve kart oyunları aracılığıyla paylaşmayı ve sıra almayı teşvik etmek
  • Çocuğunuz yeni arkadaşlıklar kurarken ona rehberlik etmek
  • Çocuğunuzu, iletişim kurallarını (yani sıra bekleme, dinleme becerileri ve fikirlerini nasıl ifade edeceğini) öğrenmesine yardımcı olmak için sohbetlere dahil etmek
  • Çocuğunuzun duygularını tanımasına, etiketlemesine, anlamlandırmasına ve yönetmesine yardımcı olarak duygularını yönetmeyi öğrenmesine destek olmak


Çocuğunuzun sosyal ve duygusal gelişimiyle ilgili endişeleriniz varsa, bir psikologla çalışmayı ve çocuğunuzun sosyal becerilerini geliştirmek için size özel hazırlanmış bir program haritası izlemeyi de düşünebilirsiniz.