Günümüzde zamanımızın büyük bir çoğunluğunu kapalı ortamlarda geçiriyoruz. Çalışma ortamları, ev içi aktiviteler, sosyal alanların çoğunlukla kapalı alanlar içerisinde olması nedeniyle iç mekan hava kalitesinin sağlığımız üzerindeki önemi oldukça fazladır. Soluduğumuz havanın kalitesi gün içerisinde farkında olmadan birçok sağlık riskine neden olabilir. Özellikle solunum yolu rahatsızlıkları, alerjiler iç mekan kalitesinin doğrudan etkilediği rahatsızlıklar arasında yer alır. İçerideki kirli ve tozlu hava bağışıklık sitemini zayıflatacağından dışarıdan gelecek zararlı etkenlere karşı da vücut direnci düşebilmektedir. Dolayısıyla bulunduğunuz ortamın hava kalitesi dikkat etmeniz gereken noktalar arasında yer alır. Peki iç mekan hava kalitesinin solunum sağlığı başta olmak üzere, genel vücut sağlığına etkileri nelerdir? Bu yazımızda sizin için iç mekan hava kalitesinin sağlık üzerine etkisini inceliyoruz. Haydi gelin detaylara birlikte bakalım!

İç Mekan Hava Kalitesinin Önemi
Kapalı mekanlar içerisinde uzun süre boyunca vakit geçirmek sorunsuz bir süreç gibi gözükse de hava kalitesinin göz ardı edilmesine neden olur. İç mekan hava kalitesi sağlıklı ve konforlu bir yaşam sürdürebilmemiz için önemli faktörler arasındadır. Kötü hava kalitesine maruz kalmak solunum yolu hastalıklarına, ciddi sağlık problemlerine ve genel yaşam kalitesinin düşmesine yol açabilmektedir. Özellikle alerjik bir yapıya sahip olan kişiler için solunan hava kalitesinin iyi olması ayrıca dikkat edilmesi gereken detaylar arasındadır. İç mekan hava kalitesinin düşük olması başta çocuklar ve yaşlılar olmak üzere solunum hastalıklarına yatkın bireyleri, alerjik bünyeleri yakından etkiler. Burada bahsettiğimiz hava kalitesinin iyi olması yalnızca fiziksel sağlığımız değil zihinsel ve duygusal sağlığımız için de önemlidir. İyi bir hava kalitesi fiziksel ve zihinsel fark etmeksizin genel vücut sağlığımızı da olumlu yönde etkilemektedir. Hava kalitesinin vücut sağlığı üzerindeki tüm bu etkileri göz önüne alındığında iç mekan hava kalitesinin önemini görebiliyoruz. Dolayısıyla gün içindeki vaktimizin çoğunu kapalı ortamlar içerisinde geçirdiğimizi varsayarsak hava kalitesinin düzenli bir şekilde kontrol edilmesi ve iyileştirilmesi yönünde gerekli yöntemlerin uygulanması oldukça önemli. Bunun için havalandırma sistemlerini değerlendirebilirsiniz. Unutmayın, hava kalitesi bireysel ve toplumsal refah açısından kritik bir konudur.
İç Mekan Hava Kalitesinin Solunum Sağlığına Etkileri Nelerdir?
İç mekan hava kalitesinin düşük olması solunum sağlığı açısından olumsuz sonuçlara neden olmaktadır. Başta solunum üzerine olan etkileri olmak üzere iç mekan hava kalitesinin kötü olması sonucu oluşabilecek sağlık problemleri şu şekilde gösterilebilir:
- Astım ve Alerjik Reaksiyonlar: İç mekan hava kalitesinin düşük olması bulunulan ortamda hava kirleticilerinin yoğun bir miktarda bulunduğunun da bir kanıtıdır. Uzun süre boyunca devamlı bir şekilde hava kalitesi düşük bir ortamda bulunmak nefes darlığı yaşamanıza, astım veya alerjik reaksiyonlara neden olmaktadır. Özellikle astım hastaları için ciddi sorunlara yol açabilmektedir. Özellikle polen, toz akarları, hayvan tüyleri gibi alerjen maddeler astım krizlerini tetikleyebilmektedir. Aynı zamanda çeşitli solunum yolu inflamasyonlarına da neden olabilmektedir.
- Solunum Sorunları: İç mekanlardaki kötü hava kalitesi çeşitli solunum sorunlarına neden olabilir. Bakteri ve virüsler kapalı ortamda daha hızlı bir şekilde yayılacağından öksürük, hırıltılı solunum, nefes darlığı gibi sorunlar yaşanabilir. Bunun yanında grip veya zatürre gibi hastalıkların görülme riskini arttırabilmektedir.
- KOAH (Konik Obstrüktif Akciğer Hastalığı): Uzun süre boyunca hava kalitesi düşük bir kapalı ortama maruz kalmak KOAH gibi kronik solunum rahatsızlıklarının gelişmesine neden olabilmekle beraber ve hastalığın ilerlemesine yol açabilmektedir.
- Genel Solunum Fonksiyonlarında Azalma: Nefes almada zorluk yaşamak kapalı ortamlardaki kalitesiz havadan kaynaklanan bir diğer sorunlar arasında yer alır. Uzun süre boyunca kirli havaya maruz kalmak akciğer kapasitesinin giderek azalmasına neden olmaktadır. Solunum fonksiyonlarında azalma yaşanmaması için iyi havalandırılmış yerleri tercih etmek de fayda var.
- Göz, Burun ve Boğaz Tahrişi: Kapalı ortamda maruz kalabileceğiniz çeşitli hava kirleticileri göz, burun veya boğazda tahrişe gözlerde sulama, boğaz ağrısı ve burun tıkanıklığına neden olabilmektedir.
- Yorgunluk ve Baş Ağrısı: Kapalı ortam içerisindeki havada yer alan kirleticiler, yorgunluk, baş ağrısı ve baş dönmesi gibi sorunlara neden olabilmektedir. Aynı zamanda mevcut rahatsızlıkların da kötüleşmesine neden olabilmektedir.
- Ruh Sağlığı: İç mekân hava kalitesinin kötü olması yalnızca fiziksel sağlık açısından değil, ruhsal sağlığı da olumsuz etkilemektedir. Kötü hava kalitesine maruz kalan kişilerde önemli ölçüde stres yaşadıkları görülmektedir. Düşük ruh hali, anksiyete, depresyona yatkınlık ve uykusuzluk gibi çeşitli ruhsal sorunlar görülebilmektedir.
- Kardiyovasküler Rahatsızlıklar: İç mekanlardaki hava kalitesinin düşük olması özellikle de ince partiküllü maddelere maruz kalmak kalp sorunlarını tetikleyebilmektedir. Kalp krizi, inme veya felç riskini artmasına neden olabilir.
İç Mekan Hava Kalitesini Etkileyen Faktörler Nelerdir?
İnsanlar zamanlarının %80’den fazla olacak şekilde büyük bir bölümünü kapalı ortamlarda geçirmektedir. Bu da iç mekan hava kalitesinin en az dış ortam hava kalitesi kadar insan sağlığı üzerinde önemli derecede bir etkiye sahip olduğunu göstermektedir. Bu noktada yapılan çeşitli araştırmalar iç mekan hava kalitesinin kötü olması insan sağlığı üzerinde çeşitli solunum yolu hastalıklarına yol açabildiğini ortaya koymaktadır. Peki iç mekan hava kalitesini olumsuz yönde etkileyen faktörler nelerdir, iç mekan hava kalitesi neden bozulur? Haydi gelin şimdi de bu soruların cevaplarını inceleyelim.
İç mekan hava kalitesini doğrudan etkileyen pek çok etken söz konusudur. Bunlar arasında ön plana çıkan yetersiz kalan havalandırmalardır. Bu da kirleticilerin iç mekan havası içerisinde uzun süre boyunca birikmesine neden olmaktadır. Özellikle kapalı ve az havalandırılan ortamlarda karbondioksit (CO2) seviyeleri artacağından solunum güçlüğü yaşamanıza, yorgun hissetmenize baş ağrısı veya konsantrasyon problemleri yaşayabilmenize neden olur. Dolayısıyla bulunduğunuz ortamın iyi düzeyde havalandırılması önemlidir. Bunun haricinde iç mekan hava kalitesini doğrudan etkileyen faktörler şu şekilde sıralanabilir:
- İç mekan hava kalitesini düşüren faktörlerden biri de gaz halinde bulunan ve partikül madde kirleticileridir. Kimyasal kirleticiler de hava kalitesinin düşmesine neden olur. Özellikle evde kullanılan temizlik malzemeleri başta olmak üzere boya, mobilya ve halılardan yayılan organik bileşikler (VOC) solunum yolu rahatsızlıklarına zemin hazırlayabilir. Uzun vadede bu bileşiklerin yoğun olduğu ortamlara maruz kalmak ciddi sağlık sorunlarına da neden olabilmektedir.
- Kısaca PM olarak bilinen partikül maddeler, sigara dumanı, toz, evcil hayvan tüyleri, polen gibi maddeler de hava kalitesini düşürmektedir.
- Bulunduğunuz ortam içerisinde yüksek nem mevcutsa bu durum küf ve mantar oluşumuna zemin hazırlayacaktır. Bu da ortamdaki hava kalitesinin düşmesine ve beraberinde çeşitli rahatsızlıkları getirecektir.
- Hava kalitesinin düşmesine sebep olan bir diğer etken ise karbon monoksit ve diğer gazlardır. Yüksek miktarda karbon monoksit ve radon gazları hava kalitesinin düşmesine neden olmaktadır.
- Polen ve çeşitli alerjen maddeler, egzoz dumanı gibi kirleticiler de iç mekan hava kalitesini düşüren etkenler arasında yer almaktadır.
İç Mekan Hava Kalitesi Nasıl İyileştirilir?
İç mekanlarda düşük hava kalitesine maruz kalmamak ve hava kalitesini iyileştirebilmek için uygulayabileceğimiz birden farklı yöntem bulunur. Şimdi de iç mekan hava kalitesini arttırmak için neler yapabileceğimize göz atalım.

Düzenli Havalandırma
Ev, iş yeri, kafe, çalışma salonları gibi kapalı alanlardaki hava kalitesini iyileştirmek için uygulayabileceğimiz ilk yöntem havalandırma oluyor. Uzun süre vakit geçirilen bu alanları düzenli olarak havalandırmak iç mekanda havada yer alan kirleticilerin dışarı atılmasını ve ortamdaki havanın yenilenmesini sağlar. Bunun için doğal havalandırma yöntemi olan pencere kapıları açmak, içerideki oksijenin tazelenmesini sağlayacaktır. Bunun yanında mekanik havalandırma sistemleri tercih ederek içerideki hava dolaşımını arttırabilirsiniz. Böylece iç mekan hava kalitesi artarak daha sağlıklı bir alan oluşturabilirsiniz.
Hava Temizleyici Cihaz Kullanmak
Ev veya ofis gibi fazla büyük bir alan olmayan yerlerdeki hava kalitesini arttırmak istiyorsanız hava temizleyici cihazları tercih edebilirsiniz. HEPA filtreye sahip hava temizleyiciler havadaki en küçük partikül maddeleri dahi filtreleyerek sağlıklı bir ortam oluşturabilmenize yardımcı olur. Alerjen maddeler, hayvan tüyleri gibi havada bulunan ve hava kalitesinin düşmesine neden olan maddeleri filtrelemektedir. Böylece solunum sağlığının korunmasına yardımcı olur. Özellikle astım ve alerjik bünyeye sahip kişilerin yaşam alanları içerisinde hava temizleyici cihaz kullanmaları tavsiye edilmektedir.
Hava Kirletici Kimyasal Bileşenlerden Kaçınmak
Hava kalitesini olumsuz yönde etkileyecek temizlik malzemesi, boya gibi doğal olmayan ürünlerden kaçınılması gerekir. Bunun yerine doğal içeriklere sahip alternatif ürünler kullanmak iç mekan hava kalitesinin artmasına neden olmaktadır. Bu noktada dikkat edilmesi gereken bir diğer nokta ise bulunduğunuz ortamda yeni bir mobilya veya ürün kullanacaksanız bu eşyaları bir süre havalandırarak uçucu, ortamın hava kalitesini olumsuz etkileyecek bileşenlerin etkisini azaltabilirsiniz.
Nem Dengesini Korumak
Hava kalitesini iyileştirme uygulamalarından bir diğeri de iç mekânın nem dengesini saplamak ve korumak oluyor. Bulunduğunuz ortamda sağlıklı bir şekilde vakit geçirebilmek için nem dengesinin korunması önemli. Oda içerisindeki nem olarak %30 ile %50 arasında olması gerekir. Böylece küf oluşumunun önüne geçilir. Oda içerisindeki fazla nem miktarını düşürebilmek için de nem alıcı cihazlar kullanabilir, nemli alanları sık sık havalandırarak bu sorunun önüne geçebilirsiniz.
Kapalı Ortamda Sigara İçmemek
Hava kalitesi ciddi oranda düşüren etkenlerden biri de şüphesiz sigara tütün kullanımıdır. İç mekan hava kalitesini ciddi oranda bozan sigara dumanı birçok solunum probleminin de başında geliyor. Kapalı alanlarda sigara içmemek pasif içiciliğin de önlenmesini sağlar. Akciğer sağlığını korumak açısından önemli olan kapalı ortamlarda tütün ürünü kullanmamak ayrıca dikkat edilmesi gereken detaylar arasında yer alır.
Bitkilerden Yararlanın
İç mekan hava kalitesini iyileştirmenin en organik yöntemlerinden biri şüphesiz bitkilerden yararlanmaktır. Bazı bitki türleri havada yer alan toksinlerin filtrelenmesini sağlar. Doğal bir hava temizleyici olarak görülen bu bitkilere yaşam alanlarımız içinde yer vermek daha sağlıklı bir hava solumamıza yardımcı olur. Bu bitkiler arasında; paşa kılıcı, barış çiçeği ve bambu palmiyesi yer alır. Siz de bu bitkilere evinizin bir köşesinde bakarak evinizdeki hava kalitesinin artmasına yardımcı olabilirsiniz.
İç mekan hava kalitesi solunum sağlığı üzerinde önemli etkilere sahip olduğu için bulunduğunuz kapalı ortamlardaki havalandırma sistemlerine dikkat etmeniz gerekir. Kimyasal kullanımı, nem, zararlı gazlar, tütün ürünleri gibi hava kalitesini bozan etkenlerden uzak durulması önemlidir. Bunların yanında hava kalitesini iyileştirmek için de hava temizleyici cihazlar kullanılması solunum sağlığınızı olumlu yönde etkileyecektir.