Geçmişten Günümüze Geleneksel Türk El Sanatları

Binlerce yıllık bir geçmiş ve tarihe sahip olan Türk el sanatları, zengin bir kültürel mirasa sahip olması nedeniyle önemli olarak görülen sanat dalları arasında yer alıyor. Türk toplumunun tarih boyunca yaşadığı coğrafyalarda şekillenen bu el sanatları farklı dönemlere şahitlik etmesi, etkileşimlerde bulunmasıyla evirilerek bugünkü hallerini almıştır. Ustalık, sabır ve özen gerektiren bu sanat dalları pek çok farklı disiplini bir arada bulunduruyor. Geçmişten günümüze kadar Türk kültürü ve kimliğinin önemli bir parçasını oluşturuyor. Peki bu Türk kültürü için önemli olan geleneksel el sanatları nelerdir? Sizin için bu yazımızda geçmişten günümüze kadar gelmiş ve hala daha icra edilmeye devam eden geleneksel el sanatlarını araştırdık. Haydi gelin kültürümüzün bir parçası haline gelmiş olan bu geleneksel sanatları birlikte inceleyelim.

El Sanatları Nedir?
Geleneksel Türk el sanatlarına geçmeden önce el sanatlarını nedir, sorusuna cevap verelim. Kelime anlamı olarak el sanatları, kişinin elleriyle ortaya koyduğu sanat ürünü şeklinde yorumlanabilir. El ile üretimde bulunulan bu sanat dalları günümüzde çoğunlukla hobi olarak icra edilmeye devam ediyor. Bu sanat dalları arasından bazıları halk sanatı olarak isimlendiriliyor olup uzun yıllar boyunca geçerli olan geleneklere dayanıyor. Estetik, dekoratif ve işlevsel amaçlar taşıyan el sanatları geleneksel teknik ve yöntemlerle ortaya bir eser konuyor. Geleneksel yöntemlerin yanında sanatçının kişisel beceri ve yaratıcılığına da dayanan bu el sanatları yüzyıllardır üretilmeye devam ediyor. El sanatları geniş bir yelpazeye sahip olması nedeniyle de birçok kişiye de hitap ediyor. El sanatlarının içinde; seramik, cam sanatı, ahşap oymacılığı, dokuma, resim, heykel yapımı, takı yapımı, ebru sanatı gibi daha pek çok disiplinleri içeriyor. Kültürlerin gelişebilmesi ve sanat yoluyla aktarılabilmesinde önemli rolü bulunan el sanatları kültürel mirasın korunması ve yaygınlaştırılmasında oldukça etkili bir araç. Bunun yanında el sanatları kişisel ifade özgürlüğü sağlama noktasında da kullanılabilen sanat dalları arasında yer alıyor.



Geleneksel Türk El Sanatının Tarihi
Geleneksel Türk el sanatlarının tarihi, oldukça eski zamanlara Orta Asya’ya kadar uzanıyor. Anadolu ve Türk topraklarının yüzyıllardır yaşayan tarihini yansıtan geleneksel el sanatları, en önemli miraslar arasında yer alıyor. Yapılan el sanatları göçebe hayatın özelliklerini, tarihi motiflerini ve o zamanlara ait yaşam biçimini de ortaya seriyor. Geçmiş dönemlerde yapılan el sanatlarında daha çok çadır, eyer takımları, halı, kilim ve elbise desenleri gibi motiflerin uygulandığı görülüyor. Tüm bunlardan dolayı geleneksel Türk el sanatları fazlasıyla dikkat gerektiren bir el emeği ve süsleme sanatı olması açısından tarih boyunca değerli ve önemli olarak kabul ediliyor. Bir zanaat olarak da görülen bu sanat çeşitleri geçmişte uzunca bir zaman zanaatkarlar arasından icra edilmiş olup aynı zamanda bir meslek olarak da yer alıyor. Bu zanaatkarlar günümüzde sayıca az olsa da hala meslek olarak bu yeteneklerini ortaya koymaya devam ediyor.

 

Türklerin Orta Asya’dan Anadolu’ya göç ettikleri sırada getirdikleri el sanatları, Anadolu topraklarında yerel kültürler ile etkileşime girmiş ve ortaya Anadolu kültürünün de içinde yer aldığı farklı eserler ortaya çıkıyor. Selçuklu ve Osmanlı İmparatorluğu dönemi geleneksel el sanatlarının en revaçla olduğu dönemler olup adeta altın çağını yaşadığı söylenebilir. Bu dönemler içerisinde en çok; çini, halı, seramik, gümüş işçiliği, ebru sanatı ve ahşap oymacılığı sanat dalları öne plana çıkıyor. Cumhuriyet döneminde de el sanatlarına olan ilgi azalmamış olup sanat okullarının açılması ile sanatın her alanı teşvik ediliyor. Bu dönemde geleneksel el sanatları özündeki o gelenekselliği korumaya çalışsa da dönemin etkisi ile birlikte modernleşme görülüyor. Mevcut dönemin ihtiyaçlarını karşılıyor.. Bunun yanında bu dönem Türk el sanatlarına olan ilgi artmış ve muhafaza edilerek nesilden nesile aktarılmaya devam ediyor. Günümüzde geleneksel Türk el sanatları ise hala canlılığını korumakta olup alanında birçok usta tarafından icra ediliyor. Modern teknolojilerin kullanılmasıyla yenilikçi formlar ortaya çıksa da kültürel mirasın özleri korunmaya devam ediyor.

Geleneksel Türk El Sanatları Nelerdir?
Binlerce yıllık bir geçmişe sahip olan Türk kültürünün önemli bir parçası olan el sanatları, farklı disiplinleri içerisinde barındırıyor. Türk – İslam kültürünün gelişmesiyle öne çıkmaya başlayan el sanatları zaman içerisinde bir popülarite elde ettiğini görüyoruz. Peki bu geleneksel Türk el sanatları nelerdir ve günümüzde hangileri hala devam eder? Haydi gelin şimdi de geleneksel Türk el sanatlarının neler olduğuna bakalım.

Ahşap Oymacılığı
Türk el sanatları içerisinde en eski sanat dallarından biri olan ahşap oyma, dikkat ve özen isteyen zanaatlardan biri olarak karşımıza çıkıyor. Geçmişi binlerce yıl önceye dayanan ahşap oymacılığının Selçuklu ve Beylikler dönemindeki eserleri ön plana çıkıyor. Masif ağacı üzerine yapılan oymalar çeşitli teknikler kullanılarak ortaya konuluyor. Ahşap oymacılığı daha çok camilere mihrap ve minber yapmak için kullanılmış olup Taşkınpaşa Camii, Birgi Ulu Camii, Divriği Ulu Cami, Bursa Ulu Camii gibi çeşitli camilerin minberlerinde bu dönemde yapılan ahşap oymaları görebilirsiniz.

 

Ahşap oymacılığı günümüzde de yapılan sanat dallarında olup halk arasında hobi olarak icra ediliyor. Ahşap malzeme üzerine yapılan çizimin özel kesici aletler kullanılarak ortaya yontulması ile elde edilen sanat olarak yer alıyor. Bu sanat ile uğraşan kişilere de hakkak ismi veriliyor.

Çini Sanatı
Çini sanatı geleneksel Türk el sanatlarının en renkli ve göz alıcı örneklerine sahip olan sanatlarından biri olarak biliniyor. Çini sanatının ilk örnekleri tuğla üzerine renkli sır kullanılması ile yapılmış olup Mısır ve Mezopotamya’da ortaya çıkıyor. İslamiyet’ten önce Uygurlar tarafından yapılan çini sanatı Türk sanatındaki geçmişini gösteriyor. Bu sanat dalı esas gelişimini İslamiyet’ten sonraki dönemde ortaya koyduğu görülüyor. Büyük Selçuklu ve Anadolu Selçuklu döneminde çini sanatı mimari alanda sıklıkla kullanılmış olup bu dönemlerden kalma yapılarda rastlanıyor. Osmanlı devletinin kuruluşu ile çini sanatında bambaşka bir dönem başlamış olup dönemin etkisiyle motif ve desenlerde değişiklikler görülüyor. Günümüzde İznik çinileri, Kütahya çinileri ön plana çıkıyor.

Halı, Kilim Dokuma
Türk kültürü için oldukça önemli olan halı, kilim ve dokuma sanatı dünya genelinde de en ünlü işlerden biri. Binlerce yıllık bir geleneğe sahip olan halı, kilim dokuması farklı kültürleri de beraberinde getiriyor. Halı ve kilim denildiğinde akıllara ilk olarak Türk kültürü geliyor. Anadolu’nun farklı bölgelerinde üretilen halı, kilim dokumaları, desen, renk ve motifleri bakımından değişiklik görülüyor. Geleneksel Türk halı ve kilim dokumaları görsel açıdan pek çok kişinin beğenisini kazanırken teknik incelikleri ve detaylarıyla da birçok kişi tarafından takdir topluyor. Bu sanatın geçmişi ise M.Ö. 5 – 3 yıllarına dayanıyor olup ilk örneği ise Orta Asya topluluklarının dokuduğu Pazırık Halısı ismi ile bilinen dokuma halı olarak biliniyor. Bu halı dokuma sanatı ise o zamanlardan Türklerin Orta Asya’dan göç etmesiyle dünyanın dört birine yayılmasına neden oluyor. Günümüzde de hala halı dokuması yapılıyor olup farklı motif ve desenler kullanılıyor.

Ebru Sanatı
Geleneksel Türk el sanatları arasından en ilgi çekici sanatlardan biri de ebru sanatı oluyor. Suyun yüzeyine damlatılan boyalar ile elde edilen şekiller ve desenler diğer sanat türlerinden çok farklı bir ürün ortaya koyuyor. Bu sanat dalına özel kullanılması gereken malzemeler yer alıyor olup daha rahat bir şekilde şekillerin yapılmasını sağlıyor. Ebru yapabilmek için ihtiyacınız olan malzemeler; özel ebru kâğıdı, toprak boya, su, kitre adı verilen kap, at kılı fırça, deniz kadayıfıdır. Su yüzeyinde gerçekleşen bir sanat olmasından dolayı diğer sanat dallarından ayrılan ebru sanatı sanatseverlerin ilgisini çekiyor. Hayal gücünün aktif olarak görev aldığı bu geleneksel el sanatında istediğiniz şekilleri ortaya koyabilirsiniz. Öğrenmesi kolay olan ebru sanatını merak ediyorsanız siz de malzemelerinizi hazırlayarak başlayabilirsiniz.



Seramik Sanatı
Anadolu topraklarının en eski sanat dallarında olan seramik sanatı, geçmişten günümüze popülerliği artarak ilerlemiş Türk el sanatları arasında yer alıyor. Günümüzde oldukça revaçta olan bu el sanatı pek çok kişinin ilgi odağı. 8000 yıl önce Anadolu topraklarında doğmuş olan bu el sanatı günümüzde de hala en çok yapılan geleneksel sanatlar arasında. Çömlek sanatı olarak da bilinen seramik sanatı kil, seramik hamuru gibi çeşitli çamurlardan yapılıyor. Tarihi geçmişinden dolayı müzelerde de çanak, çömlek veya mutfak eşyası olarak karşımıza çıkan seramik sanatı süs eşyası yapımında da tarihler boyunca kullanılan ürünler arasında yer alıyor. Günümüzde modernleşen seramik sanatı, dönemin önemli kültürel detaylarını ortaya koyma konusunda önemli bir role sahip. Oldukça keyifli bir yapılış sürecine sahip olan seramik sanatını siz de deneyimleyebilirsiniz.

Hat Sanatı
Geleneksel Türk el sanatlarından ön plana çıkan bir diğer sanat dalı ise hat sanatı oluyor. Güzel yazıyı ifade eden hat sanatı İslami bir kaligrafi sanatı olarak da biliniyor. Geçmişi Osmanlı dönemine dayanan hat sanatı, günümüze kadar özenle korunarak gelmiş sanat dalları arasında yer alıyor. Geleneksel bir süsleme sanatı olarak da bilinen bu sanat, güzel ve süslü bir şekilde yazı yazmayı ifade ediyor. Temelinde Arap harflerini barındıran bu sanat dalı, adını da Arapçada çizgi anlamına gelen hat kelimesinden alıyor. Günümüzde hala hat sanatçıları ve çırakları bulunuyor olup bu gelenek tarihler boyunca korunmaya ve aktarılmaya devam ediyor. Özel kalem ve kağıt kullanılarak icra edilen hat sanatı için oldukça özenli davranmak gerekiyor.

Gümüş ve Bakır İşlemeciliği
Geleneksel Türk el sanatlarından bir diğeri ise gümüş işlemeciliği oluyor. Daha çok Anadolu kültürü içerisinde yer alan bu el sanatı, özellikle bazı bölgelerde oldukça yaygın. Bu sanat gümüşün işlenip el yordamı ile şekillendirilerek yapılan takı, süs eşyası, dekoratif obje gibi ürünleri kapsıyor. Ustalık ve bir o kadar da ince işçiliğin gerektiği bu sanat dalında tıpkı diğer el sanatları gibi günümüzde yapılmaya devam ediyor.

Bakır işlemeciliği de bin yıllık bir geçmişe sahip olması ile öne çıkıyor. Anadolu topraklarında tıpkı gümüş işlemeciliği gibi yaygın olan bakır işlemeciliği günümüzde de hala devam eden zanaatlar arasında yer alıyor. Çoğunlukla mutfak eşyalarının yapımında kullanılan bakır, süs eşyası olarak da işlenebiliyor. Çeşitli formlarda işlenen bakır en çok tava, cezve ve maşrapa modelleri tercih ediliyor. Özellikle bakır maşrapalar dekoratif eşya olarak da kullanılıyor olup bu ürünler arasında en çok kullanılanlar arasında. Ustalık gerektiren bakır işlemeciliği sanattan ziyade bir zanaat olup yalnızca bakır ustaları tarafından yapılabilecek uğraş gerektiren bir iş olarak biliniyor.