Finans ve Sermaye Piyasaları

Bir ülke ekonomisinde fon transferlerinin gerçekleştirilmesinde kullanılan ve ülke ekonomileri için büyük önem arz eden bir organizasyon olan finansal sistemin birtakım işlevleri bulunur. Bu işlevlerden biri finansal sistemin tasarrufları dolayısıyla ellerinde fon fazlası bulunanlarla, fon açığı olan ekonomik birimler arasındaki transfer işlemlerini gerçekleştirmesidir. Bu ve diğer tüm işlevlerini yerine getirirken kurumlarından, araçlarından ve yasal düzenlemelerden yararlanan finansal sistem; bir ülkenin ekonomisinin ayakta durabilmesi için son derece önemlidir. Ancak gelişmiş bir finansal sisteme sahip ülkeler, günümüz dünya ekonomisine ayak uydurabilir. Ekonomiye ilgi duyanlar ve finans, sermaye piyasalarını merak edenler için hazırladığımız bu kapsamlı içerik ile merak ettiğiniz pek çok soruya yanıt bulabileceksiniz. Keyifli okumalar!



Finansal Sistem ve Finansal Piyasalar
Finansal piyasanın en yaygın tanımlarından biri şu şekildedir: “Bir ülkede fon kullananlar ile fon arz edenler arasında fon akımlarını düzenleyen kurumlar, akımı sağlayan araç ve gereçler ile bunları düzenleyen hukuki ve idari kurallardan oluşan organik doku.” Çok çeşitli kurumları kapsayan finansal sistem, yatırım ve tasarruf kararlarının farklı birimlerce verildiği bir ekonomide dağınık ve küçük miktarlarda bulunan tasarrufları toplayıp, en yüksek getiriyi sağlayacak yatırım seçeneklerine yönlendirerek, ülkedeki fonların etkin bir şekilde kullanımını gerçekleştirme yoluyla ekonomik büyümenin oluşumuna katkıda bulunur. Fonların taraflar arası transferi finansal varlıklar aracılığıyla gerçekleşir.

Gelişmekte olan ülkelerin, ekonomik büyümeyi sağlayabilmeleri için tasarruf ve yatırımlarını da büyütmeleri gerekir. Finansal sistem, tasarrufları özendirerek ülkenin sermaye birikimini artırırken aynı zamanda bünyesine kazandırdığı bu tasarrufları verimli yatırımlara kanalize ederek, ekonomik büyümenin sağlanmasında büyük bir rol oynar. Bu yüzden ülkelerin finansal sisteminin gelişmiş olması son derece önem arz eder. Bir finansal sistemin “gelişmiş” olarak nitelendirilebilmesi için sistem içerisindeki kurumların gelişmiş ve çeşitlenmiş olması gerekir. Zira finansal araç çeşitliliği sayesinde tasarruflar özendirilir bu sayede de küçük tasarruf sahiplerinin fonları sistem içerisine dahil edilebilir. Bunun yanı sıra gelişmiş finansal kurumlar, aracılık faaliyetlerini daha yüksek yürüterek aracılık maliyetlerini daha düşük tutmakta ve ekonomik büyümeye önemli ölçüde katkı sağlamaktadır.

Finansal Sistemin Yapısı
Finansal sistem ve piyasaların yapısı ülkeden ülkeye bağlı olarak değişkenlik göstermektedir. Sistemin belirleyicilerini genel olarak sıralamak gerekirse ise şu şekilde sıralanabilir:

  • Sisteme fon sağlayıcılar (Tasarruf sahipleri)
  • Sistemden fon talep edenler (Yatırım projesi sahipleri)
  • Aracılık eden finansal kurumlar (Ticari bankalar, yatırım bankaları, kalkınma bankaları, katılım bankaları, menkul kıymetler borsaları gibi.)
  • Fon transferinde kullanılan finansal araçlar
  • Hukuki ve idarî kurallar.

Finansal sistem en basit şekli ile finansal hizmetleri kullananlar ve bu hizmetleri sağlayanlar olarak ikiye ayrılabilir. Finansal sistemler faaliyetlerini işletmeler, hükümet (devlet) ve hanehalkı aracılığıyla yerine getirir.



Finansal Sistemde Faaliyet Gösteren Kurumlar Hangileridir?

  • Merkez bankaları
  • Ticari bankalar (Mevduat ve kredi kurumları)
  • Katılım bankaları
  • Aracı kurumlar
  • Menkul kıymetler borsaları
  • Faktoring şirketleri
  • Finansal kiralama şirketleri
  • Varlık yönetim şirketleri
  • Sigorta kurumları
  • Emekli sandıkları ve sigorta şirketlerinden oluşan özel tasarruf kurumları
  • Yatırım kuruluşları, yatırım ortaklıkları, yatırım fonları
  • Risk sermayesi şirketleri
  • Portföy yönetim kuruluşları
  • İpotek finansman kuruluşları
  • Bağımsız denetim, derecelendirme ve değerlendirme kuruluşları
  • Türkiye sermaye piyasaları birliği
  • Merkezi takas kuruluşu

Tıpkı finansal sistemin yapısı gibi sistemde faaliyet gösteren kurumlar da ülkede ülkeye bağlı olarak farklılık gösterebilir. Gelişmekte olan ülkelerde bankalar, finansal varlıkların büyük bir bölümünü elinde tutarken gelişmiş ülkelerin finansal sistemlerinde bu pay daha düşük olabilmektedir. Yapılan araştırmalara göre bankaların finansal sistemdeki payı gelişmiş ülkelerde %37 iken gelişmekte olan ülkelerde %48 oranındadır.

Finansal sistemdeki farklı finansal kurumlar hem birbirlerinin tamamlayıcısı hem de birbirlerinin rakibi olabilecek hizmetler sunarlar. Örneğin; anlaşmalı tasarruf kurumları müşterilerinin uzun vadeli ihtiyaçlarını karşılayan ve likit olmayan tasarruf imkânı sunarken, mevduat toplayan kurumlar ödeme araçları ve likit aktiflere ilişkin kolaylıklar sunar.

Finansal Sistemin Fonksiyonları
Finansal sistemin fonksiyonları şu şekilde sıralanabilir:

  • Finansal sistem finansal aracılık fonksiyonunu yerine getirir.
  • Finansal aracılık maliyetlerinin düşürülmesini sağlar.
  • Mal ve hizmetlerin değişimini gerçekleştirir.
  • Risk transferini ve tabana yayılmasını gerçekleştirir.
  • Ekonomik istikrar için bazı araçlar sağlar.

Finansal Sistemin Gelişmesi Neye Bağlıdır?
Yukarıda da bahsetmiş olduğumuz gibi finansal sisteminin gelişimi ülkeden ülkeye bağlı olarak farklılık gösterebilir. Finansal sistemin gelişmiş olması ve dolayısıyla da ekonomik büyümeye katkıda bulunabilmesi için finansal yapının sağlam olması ve ekonominin dışından ve içinden gelebilecek şoklara karşı krizi derinleştiren bir özelliğinin olmaması ilk kuraldır. Bunların yanı sıra istikrarlı olmayan bir finansal sektör, reel sektörde yıkıma neden olabilmektedir. Ayrıca bir ekonomide finansal sistemden kaynaklı bir krizin etkilerini en aza indirmek için birtakım önlemler alınmalıdır. Finansal sistemin esneklik ve hızlı iyileşme özellikleri yanında sağlam bir finansal sistemin temel koşulları şu şekilde sıralanabilir:

  • Makroekonomik istikrar,
  • Finansal sistemin alt yapısı,
  • Finansal sistemde düzenleme ve denetlemenin kalitesi,
  • Piyasa disiplini.


Finansal Piyasaların Temel Öğeleri ve İşlevleri
Toplumda fon arz ve talep edenlerin var olduğu temeline dayanan finansal piyasaların oluşabilmesi için tasarruf sahiplerinin fonlarını finansal piyasalara arz etmeleri, fon talep edenlerin de fon ihtiyaçlarını finansal piyasalardan sağlamak istemeleri gerekir. Finansal piyasaların gelişmediği ya da iyi işlemediği durumlarda, ekonomik birimler ya tasarruflarını azaltıp tüketimlerini arttırır ya da tasarruflarını verimsiz alanlara yatırır. Eğer bir toplumda finansal piyasalar iyi bir şekilde çalışmıyorsa fertlerin bir kısmı çok düşük verimli yatırımlar yaparken kurumsal yatırımcılar yüksek verimli yatırımcıları için uygun şartlarla kaynak temin edemezler. Yani bir ekonomide kaynakların verimli ve etkin bir şekilde dağılımının yapılabilmesi için finansal piyasaların iyi çalışması şarttır. İyi çalışan finansal piyasalar, fertlerin gelirini tasarruf ve tüketime daha iyi paylaştırmalarını ve tasarrufların daha verimli alanlara yatırılmasını sağlayarak milli gelirin ve refahın artmasına katkıda bulunur.

Finansal piyasalar fon arz ve talep edenleri, finansal enstrümanları ve finansal aracıları içeren, fon arz ve talep edenlerin finansal kurumlar ve finansal enstrümanların kullanımı yoluyla bir araya geldikleri ortam olarak da tanımlanmaktadır. Finansal piyasaların fon arz edenler, fon talep edenler, finansal araçlar, finansal kuruluşlar ve hukuki ve idari düzenlemeler olmak üzere 5 temel öğesi bulunmaktadır.

Finansal Piyasaları Vadelerine Göre Sınıflandırma
Finansal piyasalarla ilgili olarak yapılan en yaygın ayrım, finansal işlemlere konu olan fon ve finansal araçların vadelerine göre gerçekleştirilen ayrım olarak bilinir. Yapılan bu ayrıma göre piyasalar; para ve sermaye piyasaları olmak üzere iki türe ayrılır.

Para Piyasaları
Finansal piyasasının alt piyasası olarak düşünülmesi gereken para piyasaları; kısa vadeli fon arz ve talebinin karşılaştığı, kısa vadeli fonların sunulduğu ve kısa vadeli fon ihtiyaçlarının karşılandığı piyasalardır. Para piyasalarının en çok öne çıkan özelliği, genelde bir seneyi aşmayan kısa vadeli fonlardan oluşmasıdır. Para piyasalarında çoğunlukla bir yıldan daha az vadeye sahip fonlar ve finansal araçlar el değiştirir. Bu piyasalarda işlem gören finansal araçların vadeleri kısa olduğu için riskleri de düşüktür. Kısa vadeli likidite fazlası olanlarla, likidite açığı olanları karşı karşıya getiren para piyasaları üzerinden sağlanan fonlar, işletmelerin dönen varlıklarını finanse etmek maksadıyla değerlendirilir. Para piyasalarına konu olan araçlar arasında; hazine bonosu, banka bonoları, repo/ters repo, finansman bonosu, banka garantili bonolar yer alır.


Sermaye Piyasaları
Sermaye piyasaları için uzun vadeli fon arz ve talebinin karşılaştığı, uzun vadeli fon ihtiyaçlarının karşılandığı piyasalar tanımını yapmak doğru olacaktır. Küçük miktarda ekonomiye katkı sağlamayan fakat birleştirilirse imkanları geniş şekilde kapsayan birikimlerin, ekonomiye katkı sağlamasına imkân tanıyan sermaye piyasaları böylece ekonomiyi canlandırarak üretimi hareketlendirebilmektedir.

Sermaye piyasalarında 1 yıldan daha uzun bir vadeye sahip olan finansal varlıklar işlem görür. Sermaye piyasalarından sağlanan krediler daha çok işletmelerin bina, makine, araç – gereç gibi belli başlı duran varlıklarını finanse etmek maksadıyla kullanılır. Ayrıca devlet, büyük ölçekli fon ihtiyacını, uzun vadeli borçlanma aracı çıkarmak yoluyla karşılamak istediğinde sermaye piyasasından fon talebinde bulunur. Sermaye piyasalarında işlem gören finansal varlıklar, uzun vadeli borçlanma araçları ile öz sermaye araçları olmaları sebebiyle nispeten daha yüksek risk taşır. Dolayısıyla bu piyasalardan sağlanacak getirilerin de yüksek olması beklenir.

Tıpkı para piyasalarında olduğu gibi sermaye piyasalarında da kaynaklar tasarruf sahiplerinin birikimleridir. Sermaye piyasasında, fon sahipleri belgeleri ilk ihraçtan alabilecekleri gibi ikinci el olarak da satın alabilirler. Bu da “Birincil Piyasa” ve “İkincil Piyasa” adı verilen 2 temel grubu ortaya çıkarır:

  1. Birincil Piyasa: Birincil piyasada ilk defa piyasada dolaşıma çıkan menkul kıymetler işlem görür.
  2. İkincil Piyasa: İkincil piyasada daha önce de alımı – satımı yapılmış değerler işleme alınır.


Sermaye Piyasası ile Para Piyasası Arasındaki Farklar
  • Para piyasası kısa vadeli, sermaye piyasası uzun vadelidir.
  • Para piyasasının kaynağı bireysel tasarruflar iken sermaye piyasasının kaynağı hem bireysel hem de kurumsal tasarruflardır.
  • Para piyasaları dönen varlıklar için bir fon iken; sermaye piyasaları duran varlıklar için bir fondur.
  • Para piyasalarında kullanılan araçlar çek, senet gibi kısa vadeli araçlar iken; sermaye piyasalarında kullanılan araçlar hisse senedi ve tahvildir.

Para piyasalarının faiz oranı düşükken sermaye piyasalarının faiz oranı yüksektir.